30 Aralık 2013 Pazartesi

2013 SEZON DEĞERLENDİRMESİ


Arılığımdan bir kesit.Kış , güzellik uykusundalar :)


Sezon istatistik veri tablosu. Gelişi güzel arıcılık yapmamak lazım.Elinizdeki veriler , size gelecekte rehber ve ışık olacaktır.

*******************

2013 sezonu yakın geçmiş yıllara göre iyi başlamıştı.İlkbahar verimli geçmiş ve arılarımda gerekeni yaparak nektar akımına iyi hazırlanmışlardı.Geçmiş sezonlardaki en büyük sıkıntım sıvı besleme ile nektar akımı arasındaki boşluktan doğan sıkıntılardı.Bu sezon bu boşluğu az miktarlarda kek vererek daha verimli geçiştirmiştim.

Nektar akım zamanı geldiğinde , arılarım ve ben herşeyiyle hazırdık.65 civarındaki kolonilerimin 44 adeti tam kıta nektar akımına hazırdı.

Kestane nektarı akımı zamanı başlamasıyla birlikte hava lodos a dönmesi bir oldu diyebilirim.Nem olmaması demek kestane nektarını pas geçmek demektir.Bu da yetmiyormuş gibi , hayatımda ilk defa şahit olduğum çöl rüzgarı denen bir rüzgarın bir gün bölgede etkin olması yetti de arttı bile.Ağaçların tüm taze filizlerini ve oluşmaya başlamış olan elmaları çatlatacak bir rüzgar düşünün::((

İkinci nektar akımı olarak yöremde basra balı yani salgı balı oluyor.Az veya çok her yıl olurdu.BU yıl o da hiç olmadı.

Bende üstüme sağlık biraz inadım , olmadıysa olmadı , kesinlikle sağmam diye diretince olayın boyutu daha da büyüdü.İçeride azıcık olan kestane balını yedirmek bir yana asıl kötü olan arının kırılması oldu.

Basra balı alacaz diye sağımı yine eylüll ayına bırakınca , arı dışarının çok kurak olmasından dolayı koloniler gelişimini minimuma indirmişler ama ben tatildeyim.

Durum böyle olunca , sağım zamanı acı gerçekle yüzyüze kaldım::((

20 çıtalık terkler mi ararsın, katlı kolonilerin 3 çıtaya kadar düşmesini mi........::((

Ne ararsan var yani.

Tabii bu da yeterli mi  hayır.

Varoa için yaptığım mücadele de her zamanki gibi kaşınmış ve farklı yöntemler deneyince varoa nın nüfusu da bu arada zırve yapmış..::((

Nektarsız kuru bir sezon + maksimum varoa + az arı bol alan +  teşviksiz ve bakımsız koloni = 16 koloni kaybı ve  son derece zayık koloniler.

Yukarıdaki yayınladığım tabloda aslında tam olarak benim yazdıklarımı doğrular nitelikte.

Kolonilerim zayıf olunca , kıştan nasıl çıkar üzerine bir sürü beyin jimnastiği yaptım.Amatörce , strafor ile kovanlarımı yalıtımlı hale getirmeye çalıştım.Bunun nisbeten kayıplarımı minimuma indirmek için yaptım.

Geçmişin tecrübesi , yeni sezonda kovanlarımın ahşaptan değilde strafordan olması gerektiğine inanıyorum.Bu sebeple önümüzdeki sezon , bütün ahşap kovanlarımı strafora çevireceğim.

Mera da kuraklık fazla olunca , ana üretimimde pek iyi gitti diyemem.Lakin bu yıl ana üretimine biraz daha erken yani Mayıs ayının başında başlayacağım.Ticari ana üretimi yapmadığımdan ve sadece kendi ihtiyacıma yönelik yaptığımdan genellikle Haziran ayında başlardım.Artık bundan sonra Mayıs.

Bu kadar kötü bir sezon olsa da , yıkılmadım ayaktayım.Eskisinden daha da güçlü ve arzulu.Hedefleri daha büyüttüm.Koloni mevcutumdan da daha fazla koloni satın alarak koloni sayımı ikiye katlayacağım.Risk x2 oldu yani ::))

Mevlam neylerrrr , neyler güzel eylerrr....

SLM ve Muhabbetle...

2 Aralık 2013 Pazartesi

STRAFOR RUŞET KOVAN


Ahşap kovandaki kolonilerimi , strafor ruşetlere aktardım.


Arıkent , ruşeteri ham gönderdi.Kovan ağzını açmak bile bana kaldı ::))


Kovanın musluğundaki Arıkentin göndermiş olduğu aparatı beğenmediğimden , bende kendi sürgülerimi kullandım.İyi de yaptım hani...


Strafor ruşetlerin eksikliklerini giderirken kullandığım malzemelerim.Tornavidanın görevi özel ::))


Kovan ağzını açmak için ilk olarak falçata ile kesmeye çalıştım ama baktım ki olmayacak bende tornavidayı ısıtıp basit bir şekilde ağzı açtım.


Ruşetin içindeki havalandırma ızgarası da yerine takılmamış.


Neyseki malzemeleri gönderdiler de bana da yapıştırmak kaldı::))


Ve veeee , işlem bitmiş hali.Strafor ruşetlerimin görüntüsü.


*******************

Malumunuz olduğu üzere bu aralar strafor kovanlar üzerindeyim.İlk olarak ofisimin balkonunda bulunan ufacık kolonilerimi strafor ruşetlere geçirmek istedim.

Arıkent firmasından altı adet beş çıtalık strafor ruşet kovan aldım.Adet fiyatı 35 tl.

Arıkent ruşetleri biraz ham gönderdi ama çokta sorun olmadı.Gerekli düzeltmeleri yaptım.Alt taraftaki havalandırma ızgarasının % 80 lik kısmını yine strafor ile kapattım.Kolonilerimin şuanki mevcutları için çok fazla olduğunu düşünüyorum.Koloniciklerin  ; üç tanesi yarım çıta biri ise bir çıta .İlkbaharda koloni geliştikce bende alanı açarım.

Kovan aktarımlarını 11 derecelik ısı ve yağmurlu bir hava altında yapmak zorunda kaldım.Meteorolojik tahminler gösteriyor ki hava bundan sonra artık biraz zor açar.11 derece de olsa aktarma işini yaptım.Olsa olsa bir kaç iğne yerim dedim ama yolunu şaşıran biri hariç eylem olmadı.Görünen o ki sezonun son iğnesi idi::))

Toplam dört strafor ruşetin aktarımını bitirdim.İyi ki elimi çabuk tuttum.Aksi halde İstanbulun havası ve kızı malum::))  

Aralık ayında da olsa , aktardığım ruşetlerin hepsinde yavru mevcuttu.Mevsimine göre baya baya iyi buldum.Artık şimdi strafor kovanlarda daha fazlasını yaparlar diye düşünüyorum.

Karşılıksız sevgi bu olsa gerek !

Koskoca bir sezon çalıştım karşılığında yiyecek balı zor buldum.Kiralarını dahi karşılayamadılar.Kontrat gereği kapının önüne koymam gerekirken , ben bir de kalktım evlerini yalıtımlı hale getiriyorum ::))

SLM ve Muhabbetle...


25 Kasım 2013 Pazartesi

YİNE FESTİVALDEYDİK :)


Blogların tanınan yüzü Eskişehirli arıcı Yusuf Gürbüz ve tabii biz.Kısa ama güzel bir sohbet oldu.


Yalçın Sezer ve yine biz.

*******************

Arılıkta işler bitince bu sefer iş çenemize düştü.Nerede bir sohbet fırsatı artık onu arar olduk :)

Geçen hafta sonu Kartal ilçesindeki festivalde idik.

Bu hafta ise soluğu Harbiye ordu evinde aldık.

Sabah güne başladığımda feçi halde başım ağrıyordu.Migren rahatsızlığı olanlar ne dediğimi anlar.Nasrettin Hoca misali ::))

Herşeye rağmen Üsküdar da buluşup Ordu evine geldik.

Erkan ile randevulaşmıştık.Bugün o da orada olacaktı ama bizden hemen önce ayrılmak zorunda kaldı.İstanbul trafiğini hesaba katmamış olacak ki , dönemedi de.

Neyse , artık Erkan bize borçlandı.

Ali Şekerli abim ise girişte bizi karşılayanlar arasında idi.Ayak üstü iki sohbet felan derken , ben bir namaz molası verene kadar Ali abimde arazi olmuş:(

Bunun suçu da Ustanın.Neden yol veriyorsun kardeşim.:)

Hasan Alperen Hocam ve bize tanıştırmadığı oğlu ile de tanışma ve sohbet etme fırsatımız oldu.Hocam kusuruma bakmasın , magazincilik yönüm hala çok eksik laf yapmaktan bir kare resim dahi almamışım.

Hasan Hocam ile biraz muhabbet etme imkanımız oldu.Bilinçli arıcılık yaptığını öğrenmiş oldum.Yani ne yaptığını biliyor.Bir de Çam balı hakkında güzel bilgilendirme yaptı.Çam balının da saflığını öğrenmiş olduk ::))

Yalovalı Arıcı dostarımızdan Seferde aynı şekilde tek kare resim almamışım.Neyseki diğer magazinciler bu konuda başarılı da facebookta yeterli resimler paylaşılmış.

Yine Edirne den Ali şekerli abimle birlikte olan ama isimlerini hatırlayamadığım arıcı dostlarımızda vardı.

Eskişehir den Yusuf Gürbüz ile yüzyüze tanışma fırsatım oldu.Bloglardan gayet iyi tanımama rağmen ilk defa yüzyüze tanışma imkanım oldu.

Yusuf abi beklediğimden ve de göründüğünden çok daha kaliteli bir insan.Bilgi ve deneyim derinliği olukça fazla.Neşeli ve nükteli.

Sohbetinden çok keyif aldım.Umarım yakın tarihlerde görüşme imkanımız olur.Tabii inşallah bloglardaki yazılarına ve paylaşımlarına da devam eder.

Festivaller ve Feshane hakkıında Yalçın Sezer ile ayaküstü muhabbetimiz oldu.Kendisine olumlu ve olumsuz yönlerini dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım.

Bu Festivalin muhabbet bölümü idi.

Fesitval Kartaldan daha iyi olsa da Feshanenin henüz çok gerisinde.

Benim ilgimi çeken ise malum kovanlar.strafor kovanları incelem fırsatım oldu.Arıkent ve TKV nin strafor kovan örnekleri vardı.

TKV nin strafor kovanı hem pahalı hemde eksikleri çok.

Arıkentin ise fiyatı makule yakın olsa da eksikleri bihayli fazla.Anlayamadığım ise kovan üretici firmaların hala trendi takip etmemeleri.Arıcılar yenilikleri takip ederken üreticiler maalesef takip etmiyor.

Yeni nesil kovanlar plastik veya tel altlıklı olurken , üreticiler hala aynı eski sistem üzerine üretim yapmaya devam ediyorlar.

Arıkentin strafor kovanınında eksikliklerinden birisi bu.Diğeri ise Kovan giriş aparatının yetersiz oluşu.Kovan giriş ağzının ayarlanabilir sistemde olması gerekiyor.

Benim bölgemde , kış dönemine girerken fare riski ve yağma riskini gözönüne almak zorundasın.

Bir sezonun kapanışını yaparken yeni sezonun hazırlıklarına tam gaz vermeliyiz.Yeni sezonda kendime göre yeni hedeflerim var.Bu hedefler doğrultusunda kovanlarımı değiştirmem gerekiyor.Yani bu kovan işinin sezon başlamadan bitirmeliyim.

Yeni sezonda hem arı hemde kovan alacağım.

SLM ve Muhabbetle...


18 Kasım 2013 Pazartesi

FESTİVALDEYDİK


Festival bahane , sohbet şahane.Akşama kadar acaip kırıttık.


Birlik Başkanımız , Onur bey de bize katılma nezaketi gösterdi.Festival sahibi olarak harcadığı emek için kendisine teşekkür ediyorum.Eksikleri olsa da , başlangıç olarak idare ederdi.Gelecek yıllarda daha iyi yerlerde olacağı inancındayım.


Bizim usta kalfaya ders verdim diye yazıyordu ama , resimlere bakınca kim kime ders veriyordu çözebilmiş değilim ::))


Festivalin katılımcılarından Asım Abi.Kendi ürünleri ile pazarda yerini almış.Bu yıl istediği satışı yakalayamamış olsa bile , katılmaya devam ederse karşılığını alacağını düşünüyorum.Festival alanlarında bal firmalarını değil de , üreticiyi görmek hoşuma gidiyor.Aracısız, birebir satış.Henüz tüketici bunun farkında olmasa da , yeterli tanıtım yapıldığında çok ciddi satış rakamlarına ulaşacağını düşünüyorum.


Apimayenin yeni kovanı.Eski modele göre en büyük avantajı , alt ızgarası.Tabii birde katlarının normal ahşap katlara uyum sağlayabiliyor olması da büyük bir avantaj.Eski modelden eksiği ise et kalınlığının daha az olması.


Apimayenin eski model kovanı.Kovan girişinin ayarlanabilir olmaması , alt ızgaranın iyi olmaması ve katlarının ahşapa uygun olmaması dezavantajları.Fakat en büyük avantajı ise et kalınlığının iyi olması.Gelecek sezonda yalıtımlı kovan almayı düşünüyorum.Bu sebeple tercihlerimden birisi de Apimaye olabilir.


Festival arkasından da biraz arı iyi gitti.İki çıtalık bir koloni.Normal şartlarda bu zamanda kekleri alırdım ama bu sefer yalıtım yaptığımdan alma gereği duymadım.Havalar soğusa bile yavru alanını ısıtabileceklerini düşünüyorum.


Klasik kışlama yöntemi.Çuvalla yaptığımız daraltmadan arka kalan boş bölüm oluyor.


Bu boşluğu gazete kağıtı ile dolduruyorum.İki avantaj sağlıyor.Birincisi içerideki nem oranını dengede tutuyor.İkincisi ise ısı yalıtımına katkıda bulunuyor.


Üst kısmı da tam gazete koyuyorum.Bunun üstüne ise kovan örtüsü ve straforla kapağı kapatıyorum.

*******************

Cumartesi günü Festival olduğunu duyunca , fırsattan istifade bir araya gelelim dedik.İyi de ettik.Lafın belini kırdık.Her zamanki gibi saatler birbirini kovaladı ve akşam oldu.Farkına bile varamadık.Dışarı çıktığımızda ise festival alanı çoktannnn boşalmıştı.Artık bize de yola düşmek kaldı.

Benimde üyesi bulunduğum birlik bu yıl ilk defa böyle bir organizasyon düzenledi.Feshanedeki festivalin yükselen başarısını takip etmek ve daha iyisini yapmaya çalışmak takdire şayandır.

Bu sebeple cesaretinden ve emeklerinden dolayı Birlik Başkanı Onur Bey'i tebrik ediyorum.

Yalnız acaip bir tanıtım eksikliği vardı.Bu tür organizasyonların başarısı tamamen tanıtıma bağlıdır.Hele de bunu ilk defa düzenliyorsanız tanıtım çok daha fazla önem kazanıyor.

Mesele en basitini söyleyeyim , Kartal ilçesinde bunu yapıyorsanız , tüketiciyi alana çekmek için en azından Kartal ilçesini boydan boya bez afişlerle donatmak lazım.

Bu ve bunun gibi yapılaması gereken ama yapılamayan eksikleri eminim ki Başkanda farkına varmıştır.Gelecek yıl daha iyisini yapacağından eminim.

İki yıldır kovanda yalıtım konusunda kafa yorduğumu takip edenler bilir.Benim gibi meteorolojik şartları sert olan bölgelerde olan arıcılar için çok önemli olduğunu düşünüyorum.Özellikle de sıcaklık eğrileri fazla olan bölgeler.

Bu yıl mevcut kovanlarıma strafor destekli bir yalıtım yaptım.Fakat bu kalıcı bir sistem olmaktan uzak.Amaç kovanın kendisini yalıtımlı hale getirmek.

Engin beyin verdiği bilgiler doğrultusunda , Düzce de yalıtımlı kovan yaptıklarını söyledi.Şöyle ki ; ahşap katın yanına strafor , onun yanına da ince bir kontra.Verdiği ölçüler bana biraz ince geldi ama nihayetinde bunu yapan kovancı verdiğim özel ölçüleri de yapar diye düşünüyorum.Alternatiflerden birisi bu.

İkincisi ise ; Apimayenin plastik kovanları.Her ne kadar plastik arının doğasına aykırı olsa da , kovanın gelişimi için bu gerekliyse yapmalıyız diye düşünüyorum.

Apimaye iki kovan  modeli ile festivalde idi.Eski ile yeni modelin birbirlerine karşı artı ve eksi yönleri mevcut.Yukarıda bunların neler olduğunu belirttim.

Tabii birde plastiğin ısı iletkenliği konusunda ne kadar verimli olacağı konusunda da tereddütlerim var.Plastik konusunda analiz bilgim yok ama bana göre plastik ısıyı içeriye aktaracaktır diye düşünüyorum.Yine de alternatiflerimden birisini de apimaye termo kovanı oluşturuyor.

Üçüncü kovan modelim ise ; TKV nini üretiiğini söyledikleri tamamen strafor kovanlar.Yeni modelinde plastik ızgara üstüne yapacakmış.Bugüne kadar hiç strafor kovan modeli ile çalışmadım.Uygulama safhasında oluşabilecek sıkıntılar konusunda da tereddütlerim var.Malzeme tamamen strafor.Bu yalıtım konusunda avantaj sağlasa da kullanım konusunda dezavantaj oluşturabilir.Fakat modeli görmek lazım.Görmeden fazla akıl yürütmekte uygun değil.Bekleyip göreceğiz.

Daha iyisini  istiyorsak , bunu yeterince istemeliyiz ...

SLM ve Muhabbetle...

12 Kasım 2013 Salı

KAZANDA PETEK ERİTME


İşlemin son hali.Bu kadar emeğe ve oduna değdi mi değmedimi hala emin değilim .


Sırdan kalan mumlar.Geçen yıldan beri erimeyi bekliyorlardı.


Bunlar ise peteklerden elde ettiklerim.Güneş altında yumuşamalarını sağladım ve elimle sıkıştırarak top top yaptım.Bu sayede fazla yer kaplamasınlar diye düşündüm.

Ve eritme safhası.O kadar büyük kazana bile fazla geldi.Çuvalın içine iki adet taş koymama rağmen yine de çuvalı batıramadılar.Bir kere çuvalıda suya batırmış olunca , artık yapacakta birşey kalmadı.

Artık sonuç kaçınılmazdı :))


Kazan taşmaya başlayınca mecburen üst kısımdan habire su almak zorunda kaldım.Kovalara dökerek mumun burada soğumasını sağladım.Fakat görünen o ki , içlerinden sadece birisinde mum vardı.Beyaz olan diğer iki kovan ise mum değildi ama kum gibi bir atıkdı.Ne olduğunu da hala anlamış değilim.


Buda curuf.Çuvalı açmadan önce , herhalde erimeyi yeterince  sağlayamadım diye düşündüm ama açınca gördüm ki içeride sadece atık vardı.Aklımın almadığı ise bu kadar mumdan arda kalan bu kadar curuf çok fazla.Bu eskimiş peteklerin içlerinde ne kadar fazla pislik ve atık barındırdığını mı gösteriyor.


Yakın çekim yaptığımda ise görünen sanki polen artıklarıda baya varmış gibi görünüyor.


1,5 çıta mevcutu olan ruşetim.


Ve bu kadar mevcutu olan arımın yavrulu çıtası.


Bu da aynı çıtanın diğer yüzü.Bu görüntü aynı zamanda koloninin stoğunun fazlasının olduğunu gösteriyor.

*******************

Yazlıktaki kolonilerimde işler biraz rayına oturunca bu hafta elimdeki mumları eritmeye karar verdim.İki yıldır erimeyi bekleyen petekler vardı.

Önceleri bunlarla zaman kaybetmenin anlamsız olduğunu düşünüyordum.Fakat arıcılık yapıyorsam , eritmeyide kendim yapmalıyım diye düşündüm.

Bana göre ideal bir arıcı profili , herşeyi ile kendi kendine yetebilen arıcıdır.Zamanım olsa , kovanlarımdan çıtalarıma kadar  herşeyi kendim yapardım.

Tabii öyle bir zaman bolluğu da uzun zaman daha görünmüyor::))

Yazın Kenan Gişanın yayınlamış olduğu bir mum eritme aparatı vardı.Aslında bu sistem benimde çok hoşuma gitmişti.Fakat bunu kendim yapabilme imkanım ve zamanım yoktu.Demir işlerimi yapan ustama işi havale ettim.

Hala yaptı , yapacak :::(((

Böyle olunca , iş başa düştü.Geriye bir tek suda eritme kalıyordu.Cuma akşamı büyük kazanın altına odunu sürdüm.

Kaynat babam kaynat ::))

Gitti bizim odunlar::))

İlk deneme olunca evdeki hesap çarşıya uymadı.İki seferde eritmem gereken mumu bir defa da eritmeye kalkınca , minare kılıfa sığmadı ::))

Kaynama devam ettikce , mum erimeye başlayınca kazan taşmaya başladı , tabii bende üstten su çekmeye ...

Bir türlü çuvalı da tam olarak kazana batıramadım.

Öyle ya da böyle nihayetinde iş bitti.Ortaya çıkan erimiş mumu görünce , kar mı ettim zarara mı hala anlamış değilim.

Odunlarım + emek = mum 

Bence makul değil.

Yine de bu hafta elde kalan son petekleri de eriteceğim ama bir daha kazanda mum eritmem.Gelecek yıllarda  ,ya güneşte eritirim ya da hayrına veririm olur biter.

Fakat elde ettiğim bir sonuç var ki , Kararmış petekleri kovanlardan uzak tutmalıyız.

SLM ve Muhabbetle...



9 Kasım 2013 Cumartesi

TERASTA ARI BAKIMI


Hemen duvar tipinde sarıca eşek arısı  tuzakları görünüyor.Her çeşit ikram mevcut.Hala keşfedilmeyi bekliyor::)) 


Ufacık bir resim karesine üç tane eşek arısı giriyorsa varın gerisini siz hesablayın.Geçen yıl terasta böyle bir sorunum yok iken , bu yıl arılarıma aman vermiyorlar.Neyseki Anam varda , manuel mücadele ile etkisini kırmaya çalışıyor.

Bugün resimleri kızım Halime çekti.Yalnız çalışan arıcı için bir resim çekmek bile ekstra bir sorundur.Neyseki bugün kızım vardı.Beklediğimden çok daha güzel resimler çekti.Kolonilerimin polen çekişleri görünüyor.


İki çıtalık bir koloni.Aşağıda elimde tuttuğum çerçeve ona ait.


İki çıtalık koloniye göre yavru alanı çok güzel.Diğer yönde de aynı şekilde yavru var.Bir de içerideki çıtada yavru var.Arı kolonilerim yalıtımın karşılığını veriyorlar diye düşünüyorum.


Kovanların üst yalıtımı.İki strafordan oluşuyor.Arka tarafta ve altta yine aynı şekilde bir adet strafor var.Tabii straforlar birbirine geçmeli .


Yine Kovanların ön tarafına da parça strafor koydum.Ne kadar katkı yapsa kardır.


Ve son olarakta , kovanların üstüne örtü bezini koyuyorum.Üstlerine da ağırlık koyuyorum ki , bu sayede esintili havalarda işler sarpa sarmasın.Terasımın belki de tek dezevantajı , Kuzeye bakıyor olması.Haliyle kışın ve bozuk havalarda rüzgar biraz fazla oluyor.

Tedbir kuldan,Takdir Allah'tan.

******************

Hava güzel olunca , fırsattan istifade soluğu terastaki kovanlarımın yanında aldım.Hava sıcaklığı 18 derece civarında ve rüzgarsız bir hava vardı.Bakım için ideal yani.

Kolonilerim hemen hemen kışa hazırlar.Stokları 3 koloni hariç tamam.İlaçlaması ise bu hafta tamamlanmış olması lazım ama , ben yine de haftaya son bir kez daha ilaçlama yapacağım.Stoğu eksik olan koloniye ise şurup poşeti vermeye devam.

Buradaki ruşetlerin içerisinde en kuvvetlisi sayılabilecek dört çıtalık ruşet geçen hafta anayı kesmiş ve iki tane çok güzel ana memesi takmıştı.Memeler çıkmak üzere idi.

Hadi dedim içimden, sana bir hafta müsaade , ne yapacaksın bir görelim.

Sonbaharın ortasında ve şehrin göbeğinde nasıl koca bulacaktı merak ettim.Buyur dedim meydan senin.

Muhtemelen bulamaz dedim.Terasta üç tane zayıf ruşet vardı.Sarıcaların yoğun ilgisine mazhar olunca çok zayıfladılar::(( Bir avuç arısı bile yoktu .Bizim anası olmayan koloniye bakıma sıra gelmeden önce bunun anasını kafesledim.Nasılsa koca bulamamıştır düşüncesiyle , koloniyi açtım.

Vay anasına !

İki memeden birisini çıkarmışlar, diğerini de imha etmişler.Güzellll...

Keşke her koloni böyle yapsa.Ne gerek var 50-60 memeye değil mi ....

Anayı ararken birde ne göreyim,bizim kız bir hafta içinde hem çıkmış, hemde becermiş kendisine koca bulmuş.Üstelik yumurtalar çatlamaya başlamış ki , bu da en az iki gün önce çiftleştiğini gösterir.

Şaşırmamak elde değil,Muhtemelen Cumartesi gece veya pazar gündüz doğdu .Geri kalan 6 günden iki gün önce çiftleştiğini varsayıyorum geriye 4 gün kalıyor.Doğduktan dört gün içinde çiftleşmiş olması biraz ilginç geldi.Üstelik pisayada bu kadar koca kıtlığı varken::))

SLM ve Muhabbetle...



2 Kasım 2013 Cumartesi

SARICA EŞEK ARISI MÜCADELESİNE DEVAM


Trakya yöresine daha uygun bir eşek arısı kapanı:) mayalı içecek diyelim anlayan anlar :)


Gazozlu kapan.Bu pet şişenin kapak kısmının kesilerek ters yapılması ile yapılan tuzaklı sistem.


Bu da yine mayalı şişeli sistem.Halbuki bu tuzağa kesinlikle bal arısının girmemesi lazım ama en az sarıca kadarda eşek arısı vardı::((

Sayı olarak en yüksek sayıya ulaşan gazozlu ters kapaklı tuzak.


Mayalı bir diğer tuzak.Bu tuzakta ta nasıl olmuşsa olmuş , yine eşek arısından çok bal arısı girmiş.Halbuki bira da ne işi var bal arısının::((Trakyalı mı nedir bunlar anlamadım gitti::))

En ideal ve verimli sarıca eşek arısı tuzağı::))
Yere bir miktar şurup döküyorsun , gelen sarıcaları ayağınla eziyorsun::))
Tuzakların bir haftada yakaladığı sayıya ben 3 dk da ulaştım::))
Keşke zamanım olsa da biraz kelle alsam.


Bugün terasta bakım vardı.Şuruplarını ve ilaçlarını yeniledik.


Arkadaşın biri iki poşeti alamazlar demişti.Bu kareyi onun için çektim.
Benim kızlara şurup ver gerisini onlara bırak::))


Terasta bulunan 23 koloninin yalıtımı da tamamlandı.Kolonilerin son hali.


Bugün Asım abi ziyaretime geldi.Güzelde oldu.Epey bir lafladık.

*******************

Sarıcalarla olan mücadelemiz devam ediyor.Yazlıkta bulunan kolonilerimin sarıca sorunu yok.Orada da epey miktarda sarıca arısı var ama kolonilerim için hala bir sorun teşkil etmiyorlar.Bu saatte sonrada sorun teşkil edeceklerini düşünmüyorum.

Lakin terasta sarıca arı ile olan sorunum hala devam ediyor.

Zehirli mücadele ile başlayan süreç bira , gazoz ve değişik tuzak çeşitlemeleri ile devam ediyor.Bir hafta boyunca tuzağa vuran sarıca eşek arısı bir elin parmaklarını geçmez.Yani ne iş yaparsam yapayım tuzaklar iş yapmıyorlar.

En etkili mücadeleyi Anam yapıyor.Elinde sabunu bir bez ile gün boyu eşek arısı öldürüyor.O da olmasa halim yamandı doğrusu ::))

Terasta kolonilerimin keyfine diyecek yok.Yedikleri önünde , yemedikleri üstünde.

Karşılığını vermeye başladılar.Yavru alanlarını çok güzel bir şekilde , bahar modunda genişletmeye devam ediyorlar.Hava şartları böyle uygun gitmeye devam ederse , Aralık ayında ruşetlere sığmayacak hale gelebilirler.

Stok durumları bir koloni hariç nerdeyse tamam gibi.Fazlalıkları bile olan var.

Terastaki durum özetleyecek olursak , eşekler hariç durumlar iyi.

SLM ve Muhabbetle...