27 Eylül 2012 Perşembe

İSTANBUL'DA ARI OLMAK...


Şehrin göbeğinde ,kendini dinlemek,doğayı izlemek ve tabii ki arılarımı izlemek...


İlk klip denemem oldu.Bir daha da kolayına olmaz diye düşünüyorum.

Yuotube yüklemek bayağı bir zaman alıyor.18.30 civarında yükleme yapmaya çalışırken 90 dk.felan sürece deyince ,bilgisayarı açık bırakıp evin yolunu tuttum::))

Klipte düzenleme gereği hissetmedim.Kesintisiz olsun hissettim.Umarım beğenirsiniz...

SLM ve Muhabbetle...

24 Eylül 2012 Pazartesi

BAL İSTEYEN...

 Petek balın sahibi Eyüp Çakır.Şişe balların ise Volkan Karuk.
Kargo ile gönderecekseniz,paketleme iyi olmalı.1,5 m.'den taş zemine attım kırılmadı:) 
 Yalancıya kaçmış bir ruşet.Bu saatte ana üretecek değiliz ya :)
 Gazete ile birleştirme işi en basit birleştirme tekniği.Normalde kat atarak birleştiriyorum ama bu sefer her iki kolonininde sayısı az.Bu sefer kat atmaktansa ,yan tarafa koyarak birleştirmeyi daha uygun buldum.Olası gazete arası boşlukları da mum kırıntıları ile yapıştırdım.
Bu birleştirme de ise katlı yöntemi tercih ettim.Koloni mevcutu iyi olduğundan üşüme gibi bir problem olmayacağından kat atarak birleştirdim.Hafta sonunda birleşme tamamlanmış olur,bana da katı almak kalır.


Bu arada önemli bir ayrıntıyı unutmamak lazım.Birleştirdiğimiz kolonilerin güçleri denk veya birbirine yakın ise ,analı olan koloninin anasını kafese almalıyız.Aksi halde anası olmayan iki kolonimiz olabilir:)Ben alma gereği duymadım çünkü,analı koloniler diğerine oranla bayağı bir güçlü.

Haftalık faaliyetlere geçmeden önce önemli bir çağrım var.

Malum bu yıl bal takası kampanyası yapmıştım.Katılımcılardan Eyüp Çakır ve Volkan Karuk ballarını bana ulaştırmıştı.Eyüp çakırın adresi var haliyle ona balını bugün çıkardım.

Fakat Volkan beyin adresi yok.Bloğunda da ulaşacak bir iletişim adresi bulamadım.Haliyle balları bekleme de.

Volkan Karuk adresini bana ulaştırırsa emanetlerini kendisine ulaştıracağım.

Bu haftalık bakımda kolonilerin genel bakımlarını ve kontrollerini yaptım.Kuluçkalıkta bazı kolonilerde düzenleme yapmam gerekti.Keklerini ise zaten geçen hafta vermiştim.Bu hafta bunun faydasını gözlemledim.Anaların yavru alanlarını genişlettiklerini gördüm.Bu da benim arzuladığım bir görüntü.

Ruşetlerde ise sorun var.Yeterli bal stokları yok.Verdiğim kek ile de bunu sağlayacak gibi görünmüyor.Tatilde nasıl olmuş bilmiyorum ama bir şekilde bu ruşetler aç kalacak pozisyona bile düşmüşler.Haliyle şimdi stop yapmakta zorlanıyorlar.Bu hafta ruşetlere şurup takviyesine başlayabilirim.

Geçen yılların tecrübe acısından bana katkılarından birisi de ,zayıf kolonilerle zaman kaybedilmemesi gerektiği.Sahteye giden veya bir şekilde anasını kaybetmiş ,iki,üç,dört çıtalık ufak koloniler vardı.Normal şartlar da ben bunlara ana yaptırmaya,desteklemeye veya başka yöntemlerle çözüm üretmeye çalışırdım.Fakat artık değil.

Sorun mu var...

Birleştir gitsin.

Bu mevsim de uğraşmaya değmez.Tabii ben bunu arılığımın bulunduğu yerel iklim  şartlarını göz önüne alarak yapıyorum.Ilıman bir iklimde olsaydım ,herşey değişirdi tabii.

SLM ve Muhabbetle...

19 Eylül 2012 Çarşamba

NİHAYET KIŞLIK BAKIMA BAŞLADIM...

 Katını aldığım son koloni olduğundan ancak resim çekmeye fırsat bulabildim.
 Kim demiş benim eniştenin koloni bal yapmıyor diye.Bal gibi de yapıyor işte.Hemi de karakovan...
 Körükçüme az ama öz karakovan balı sağdık.5 koloni 5kg.bal ve bir de bu karakovan balını yaptılar.
 Sağımından sonra koloninin olmaz ise olmazı kekleri verdim.Tabii bu sefer şurupsuz.
Arılıkta düzenin olmaması,karışıklık beni çok sıkar.Ama işlerde yetişmeyince yapacak birşey kalmıyor.Herhalde körükçüm benim ayarımı bozdu.Ben tek başıma iken böyle yarım işlerim pek kalmazdı::))

Geçte olsa kışlık bakımın stardını nihayet verdim.Basra balının geçikmesi,tatil ,sağım felan derken takvim yine Eylül sonunu gösteriyor.Arı takviminde benim yöreme göre geç kalınmış bir tarih.Mevsim ve nektar akımları normal zamanlarında olsaydı ,kışlık bakımlara tam bir ay önce başlayacaktım ki bu da bir posta yavru demek.

Sadece böyle kalsa iyi.

Yine gecikmenin faturalarından birisi varoa mücadelesine geç kalmam.En azından daha fazla üremelerini engellemiş olurdum.

Bir diğeri ve en önemlisi ise ,yavru alanlarının belirgin bir şekilde daralması.Genel ortalama 4 çıta da faaliyet gösteriyorlar.Şayet zamanında sağım yapabilsem ve kolonilere müdahale ederek yavru alanlarını genişletebilseydim altı çıta da faaliyet gösterirlerdi diye düşünüyorum.

Bunlar yapamadıklarım.

Yapacaklarıma gelince .

Her yıl sağım arkasından varoa mücadelesi ile birlikte kolonilere kek ile birlikte her hafta şuruplama başlıyordum.Bu yıl biraz daha farklı bir yol izlemeye karar verdim.

Kek ve varoa  mücadelesine devam fakat şuruplamayı en sona stok yaptırmak için vermeyi düşünüyorum.Bu kararı almamdaki sebep ise ,kolonilerin keke daha fazla olumlu tepki vermeleri.

Malum ofisimde ufak koloniler bulunuyor.Geçen yıl bunlarda yaptığım denemelerden edindiğim tecrübe bu.Kolonilere ilk olarak yoğun şuruplama yaptım ve koloninin vereceği tepkiye baktım.Akabinde ise bu sefer şurupu kestim yine aynı koloniye kek verdim.Gözlem sonucunda keki verdiğimde ana çıldırmış gibi yavru atmıştı.Şurupta ise yavru alanı normalin biraz üzeri idi.

Bundan dolayı ilk etapda Kasım başına kadar kek ile devam,ay başından itibaren ise oldukca katı şuruplama yapmayı düşünüyorum.Katı yapıyorum ki,en az çaba ile arı stok yapabilsin.

Ayrıca fazla şuruplamadan dolayı ilkbaharda istediğim gibi besleme yapamıyorum.Bu yıl kolonilere bu sebeple de daha az stok yaptırmayı planlıyorum.

İnşallah kış bu yıl çok erken bastırmaz da , planlarımı zamanında yapabilirim.Bu dua biraz Ağustos böceğininin duasına benziyor ama ne yaparsın...

SLM ve Muhabbetle...

12 Eylül 2012 Çarşamba

2012 BAL SAĞIMI

 Sır alma tezgahında ; Babam,körükçüm ( eniştem ) ve Biraderim .Babam arıyı çok seviyor ama sevdiği kadar da sokmasından korkuyor.Bu yıl sır alma tezgahının başına kuruluverdi.Aldığı hazzı gözlerinden okuyabiliyordum.
 Bismillah dedik ve Usta ile birlikte sağıma başladık.
 Balın kıvamı süper.Sırlanma desen o da süper.
 Bal tutan parmağını yalar:) 
 Su geçiren kovan kapaklarının böyle faydaları da oluyor.Elinizi mi yıkayacaksınız,kapağı kaldırmanız yeterli::))
 Günün anısına şilt taktim ediyorum.Arıcının şilti de olsa olsa ancak bal olurdu ::))
 Günün yorgunluğunu ekip olarak atmaya çalışıyoruz.
 Kolonin aklına bak sen::))Üstünden firar ediyor,altına sığınıyor.Firar dediğin böylemi olur ::))
Hizaya gellll......
 Hopppp yerlerinize marş marş::))
Veee  yılın mahsülu....


Nihayet bir sezon sonunu daha getirdim.

Mevsim normalllerinde Ağustos ayında yapmam gereken bal sağımını son yıllarda Eylül ayında yapmak zorunda kalıyorum.

Geçen yıl Basra balının geçikmesi sebepti ,bu yıl ise hiç olmaması.Bir umut bekledim.Araya da tatil felan girince yine Eylül ayının ortasını bulduk.

Eylül ayı demek,bölgede hiç nektarın olmadığı zaman demek.Arıcılar iyi bilir ki,nektarın olmadığı bir merada arı sağımı yapmak çok zordur.Yağma tehlikesi ve buna paralel arının hırçınlığının artması şartları olduğunca zorlaştırır.Bu şartlar altında tek başıma sağım yapmaktansa , yardım almak mantıklı bir çözümdü.Sayın Bakanımıza konuyu arz edip yardım isteyince hafta sonuna programı yaptık.

 Hobiciyiz ya ...

Bakan Gebze'den sağıma gelmiş biz hala yatış modundayız::))

Hemen bir organize  ve sağıma başladık.

Sağımın her anından ekip olarak müthiş zevk aldık diyebilirim.Tek üzüntüm benim körükçüye bu yıl satın aldığımız beş koloniden 5 kg.bal çıkması oldu::((

Arılar Konya'dan gelmiş yerel muğla kırması gibi idiler.Aldığımızda düşüncem anaları değiştirecektim ama ,analarının yumurtlama düzenini görünce hoşuma gitti hadi bunu bir deneyelim dedim.Keşke demez olsaydım.Üç katlı mevcutta ,beş koloni hiç mi bal yapmaz...

Yapmadı işte...

Yaptıkları tek şey ,yavru alanının üstüne bal koymuşlar ve her ne sebepten ise bal çıtası diyebileceğimiz hiç bir çıta yapmadılar.

Nektar akımının olmadığı ortamda sağım yaparken bayağı bir el çabukluğu gerektiriyor.Çabuk karar almalısınız ve aynı oranda da ekip size uyum sağlamalı.

Ben hala o el çabukluğuna sahip değilim.

Neden mi...

Bu tür hızlı uygulamalar da bir kaç arıya takılmayacaksın.Bu birrr...

İkincisi ise ; sağımı sağım gibi yaptık.Ustanın yerinde olsaydım,almayacağım yarım yamalak çıtaları da aldık.Yani sağımsa sağım...

Kaç yıldır arıcı olmak için emek harcıyorum ama ustalık çok farklı bir konum.Bunu bir kez daha gördüm.

Sağım yapıyoruz , bir koloni Bakanın dikkatini çekti.Birşeyler ters gidiyordu ama ne....

Kolonilerin altı arı dolu.Belli ki biryerlerden arı gelmiş...Kapakları kaldırdım içeride terk var.İçerideki arı kovan altına firar etmiş.Hemde yan yana iki koloni.Biri iki çıtalık ,diğeri ise dört çıtalık koloni.

Gelelim sonuç değerlendirmesine ;

Bal rekoltesi belki tam istediğim gibi olmadı ama buna da şükür.Benim meramda iki etaplı nektar akım dönemi vardır.

İlki Haziran ayında idi,bu dönem çok çok verimli geçti.

İkincisi ise Temmuz sonu Ağustos başında idi.Şimdiye kadar az ya da çok her daim olurdu ama bu yıl hiç olmadı.Şayet ikinci dönemde de bal olaydı kendi rekorumu kırardım diye düşünüyordum.Demek ki bu yıl nasibimiz bu kadarmış.Buna da şükür.

Geç sağımın iyi tarafı ,balın kıvamı çok iyi.Kalitesi çok daha yüksek yani.

Toplamda , 340 kg. balım oldu.

Sağımda yardımlarını esirgemeyen Bakanımız'a ve Enes 'e teşekkür ediyorum .Sayelerinde keyifli bir sağım yaptık.

SLM ve Muhabbetle...

6 Eylül 2012 Perşembe

2012 KARADENİZ GEZİSİ

Salih abinin yazlık evinde nefis kuymağın tadına bakıyoruz.
Salih abi; Karnıol ve Kafkas ile çalışıyor.Tabii birde ikisinin melezleri ile.Hem karnıol hemde kafkas arısının veriminden memnun.Bunların melezlerinden ise daha da memnun.Bunu afaki söylemiyor.Gözlem ve verim sonuçları ile doğru orantı da söylüyor.Benim gözlemim ise arılarının sert olmaması.Akşam olmak üzere ama arılarında herhangi bir hırçınlık gözlemlemedim.
Bu yıl Salih abiye iki adet karnıol ana kutusu götürecektim.Lakin bir kutuyu kaçırdım::((

Bu yıl Karadeniz turunu biraz uzun tuttum.Ana kutuları da benimle beraber arabanın garajında dört gün seyahat etmek zorunda kaldılar.Dörtgün boyunca kapalı kaldılar.Trabzon'a ulaştığımda kapaklarını açtım.İlk iki gün herşey yolunda idi.Üçüncü gün akşam eve döndüğümde koloninin birisininin başında çok arı olduğunu söylediklerinde anladım ki bizimki arazi oldu::((

Kapağı açtığımda koloninin yerinde yeller esiyordu.

Tabii bunda bizim Bakanın da payı var::))

Konuşmamız ,her iki kutuya da ana ızgarası koyulacaktı,buna koymamış::))

Allah'tan diğerine koymuştu da sağ salim emaneti yerine teslim edebildim.
Bu yıl Salih abide,üç değişik yörenin balı mevcut.Üçü de birbirinden güzel.Tatmak nasib oldu.Tabii birde hediye iki çerçeve ve birde süzme bal var ki onları resimlemeyi unutmuşuz.
Salih abi,kendi ana ihtiyacını karşılıyor.Ana üretiminde strafor ana kutularını kullanıyor .Bende inceledim bayağı  kullanışlı.Seri ana üretimi yapanlar için çok kullanışlı olacağını düşünüyorum.
Salih abi ile buluştuğumuzda , yine Rize/ Pazar'da arıcı Diş doktoru Arif Hocadan davet aldık.Zaman kısıtlı ama davete icabet etmemek olmazdı.
Arif Hoca klasik bir karadenizli.Arılığı  çok düzenli ve tertibli.Sırf kolonileri koymak için ahşaptan üç katlı yer yapmış.Kendine has ana kutuları oluşturmuş.Arıcılıkta iki yıllık mazisi var ama ,şuan 120 koloni arısı mevcut.
Nihayet kendim gibi ,120 kolonisi olan gerçek bir hobici buldum::))

Arif hoca ,iki yıldır arıcı olmasına rağmen ciddi bir bilgi birikimine sahip.araştırmacı bir yapıya sahip.Arılarından maddi beklentisi olmayan birisi.İhtiyacı da yok zaten.
Böylesine bir çalışma ortamından bir insan nasıl zevk almaz.Arıları acaba ne kadar şanslı olduklarını biliyorlar mıdır:)
Muyanehanesinden arta kalan zamanlarını arılığında geçiriyor.120 koloniyi tabii tek başına bakmıyor.Bir de hacı misali yardımcısı var.
Bu da Arif hocanın kendi üretimi,onun deyimi ile simsiyah bir ana.Buralarda nedendir bilinmez ,siyah anaya daha ayrı bir değer veriliyor.
Zafer abinin babası.Tabii Zafer abinin Kastamonu/ İneboluda ki arılığı.
üç tane koloniyi ise babasının bahçesine ,yani evin yanına koymuş.Hoca Akşam ezanını okumuş biz hala arı kolonisi karıştırıyoruz:)
İyi ki arılar sert değilde ,akşam akşam öpülmüyoruz:)

Bu yıl iyi tatil yaptım.Ramazan öncesi deniz tatili,Bayramda ise Karadeniz tatili.

Her yönüyle harikaydı.

Bayramın birinci günü öğlen vakti yola koyuldum.İlk hedef Bakan ile buluşacak ,iki adet ana kutusu teslim alınacaktı.

Geçen yıl olduğu gibi,bu yılda Bakan buluşma noktasını kaçırdı::))

Neyseki emaneti teslim aldık ve ikinci durak Mehmet Yükselin baba ocağı,köyu Bolu Mengen.

Yanılmıyorsam 5 civarı idi köye ulaştım.

Sadık amca ve Mehmet ile kardeşlerini görmüşler gibi kucaklaştık.Tabii annemizi unutmuyorum.Ailenin diğer üyeleri , Enişte ile de çıkarken tanıştım.Canlısı daha genç görünüyor::))

Bir çay,iki kelam muhabbet derken zaman o kadar çabuk akıyor ki ,bir kare resim almak bile aklıma gelmedi.Bir yılın özlemi ne yazıkki bir iki saate sığmıyor.

Vedalaştım ve Amasra ya doğru yola çıktım.

Tabii doluluktan geceyi Amasra yerine Bartında geçirmek zorunda kaldım:(

Gün doğumunda Amasra dayım.

İkindiye ,Kastamonu İneboluya doğru yola koyuldum.İnebolu dedin mi akla Zafer abi geliyor.Aramamak olmaz.

Aloo zafer abi nerdesin ; İstanbuldayım....

Annesi ayağını kırmış hastahanede tedavisini yaptırıyor.

Abi geçmiş olsun ,bana müsaade ben direk geçiyorum...


Olmaz ?

Bacanak seni bekliyor...

Yahu Zafer abi ,ben sadece seni tanırım,ben başka kimseyi tanımam ,bırak beni...

Olmaz ?

İyi ,peki kurtuluş yok,bir çayını içeriz.

Yol ne kadar çeker...

Bir saate kalmaz ordasın.

Aradan yarım saat geçti,benim aldığım yol 10 km....

10 dk.da bir Zafer abi telefonda..

Geldin mi...

Yolda azami süratim 20 km.Allahı var yol boyunca hiç radar uygulaması yapmamışlar::))

Zafer abinin bir saat dediği yolu ,yanlış hatırlamıyorsam 4-5 saatte ancak alabildim.Köye vardığımda akşam karanlığı çökmüştü.

Tabii birde köy de karşılanmam  var ki sorma gitsin.Geceden köyü alarma geçirmiş,Bacanağını yola nöbete koymuş bekleniyorum.

Sabri kardeşim hakkını helal et.Gün boyu seni meşgul ettim ama sorumlusu Zafer abi bilesin. 

Köye ulaşır ulaşmaz ilk işim Zafer abinin arılığına gittim.Akşam olması hasebiyle Yukarı bahçede bulunan kolonileri pek karıştırmadım.Babasının evinin bahçesindeki üç adet ruşet vardı.Onlara yeni ana vermişti.Fener ışığında ana kontrolü yaptım.İkisi tamam fakat birinde ana yok gibi idi.

Zorda olsa izin alarak Zafer abinin  köyünden ayrılıp İlişi de otele yerleştim.Yolda gidiyorum fakat hala Zafer abi ile pazarlık halindeyiz.

O illaki evde kal diyor,bende beni bırak fakat yarın geleyim ,senin arıların kekini ,bakımını yapayım diyorum ama bir türlü anlaşamadık.

Hakkını nasıl öderim bilmiyorum ama ilgi ve alakan için teşekkür ediyorum.

İstikamet Sinop,Samsun ve nihayet ver elini Trabzon.

Dört gün sonra Perşembe akşamıTrabzondayım.İlk iş ana kutularının ağzını açıyorum.Kısa bir kontrol her şey yolunda.

Ufak bir planlamadan sonra ,Salih abi ile Pazartesi veya Salı günü randevulaştık.

Pazar akşamı ana kutularından birisi terkedince ve pazartesi sabah diğer kutu da yağma belirtisi görünmeye başlayınca,bir de bulunduğum köyde cenaze olunca ,ana kutusunu kaptığım gibi Salih abiye doğru yola çıktım.

Rize / Çayelinde ,meşhur Lale lokantasından buluştuk.Buranın kurufasulyesi bir harika.Salih abinin hoş sohbeti eşliğinde de tadı bir başka oluyor.

Yemek arkası ,Diş Doktoru ,yeni arıcı Arif hocadan davet alıyoruz ve Rize / Pazara doğru yola çıktık.

Arif Hoca bizi arılığında karşıladı. Atölye gibi kullandığı kocaman bir daire de sohbet ediyoruz.Arif hocaya gelirken ayırdığımız zaman yarım saat ama iki saat oldu biz hala oradayız.Salih abi uyarmasa akşamı orada edeceğiz.

Arif Hocayı ,ne yaptığını bilen,yaptığı işin hakkını vermeye çalışan azimli bir arkadaşımız.Kanaatimce,yaptıklarını blogta bizlerle kendisi paylaşırsa , arıcılara çok katkısı olacaktır.

Araştırmacı bir yapıya sahip.Olduğu ile yetinecek bir kişilik değil.Arı kolonileri inanılmaz bir lükse sahip.Kaliteden hiçbir şekilde taviz vermemiş.Kolonilerine baktığında,sadece bal yapan veya uçan arılar görmüyor.Onlara bir başka göz ile bakıyor.

Misafirseverliği için kendisine teşekkür ediyorum.İnşallah başka bir zaman,daha geniş vakitte görüşürüz.

Yine tekrar yazıyorum Arif hocadan ricam,yaptıklarını ve bildiklerini bizimle sanal ortamda paylaşması.Şayet bunu yapar ise hem kendisine hemde arıcılara katkı sağlayacaktır.

Akşam karanlığına doğru Salih abinin yazlık mekana ulaştık.Emanetin birisi olmadan tek ana kutusunu teslim ettim.Neyseki en azından birisi sağlam ulaştı.Salih Abiden bana bir tane saf kafkas,bir tane de bosof ana ayarlamasını istemiştim.Sağolsun ikisi de hazırdı.Onları ve diğer kolonileri akşamın karanlığında kısa bir kontrolden sonra yemek,çay ve sohbet faslına geçtik.

Zaman hızlı akıyor...

Tanıyanlar ,Salih abinin ve ailesinin ne kadar insan canlısı misafir sever olduklarını bilir.Ben geçen yıl tanışmış idim bu yıl kendimi ailenin bir üyesi gibi hissettim.Benim böyle hissetmemi sağlayan tüm aile üyelerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.


Arı sayesinde tanıdığım böylesine güzel dostlar için Yaratanıma bir kez daha şükrediyorum.

SLM ve Muhabbetle...