21 Aralık 2009 Pazartesi

YILBAŞI İKRAMİYESİ

Yılın son anasını kabul ettirdiğim üç kovanımdan bir tanesi.Y-3.
Bu zamanda yavru garib gözükebilir ama ben müthiş sevindim.
Yaptığım sıkıştırma uygulamalarından bir kesit.
Ve son olarakta halıfleksten yapılmış üst kovan örtüsü.
  • Uzun zamandır havanın bize bir kaç saat müsaade etmesini bekliyor idim.Nihayet hafta sonu umduğumuz havayı yakaladık.Gerçi benim arılıkta inanılmaz bir lodos rüzgarı vardı ama olsun katlanıverdik.
  • Bu dönemde en çok merak ettiğim üç sorunlu kovanım vardı.Ana kabul etmeme konusunda dört aydan beri süregelen bir inatları vardı.Fakat bende inat nihayetinde son virajda da olsa onlara anaları kabul ettirdim.
  • Yine de içim rahat değildi.Olurya eski alışkanlıkları depreşir de anayı kesmeye kalkarlarsa.Öyle ya sayelerinde adımız ana katiline çıktı ya:)
  • Hemen kafalarında bitiverdim.Çıtaları çektiğimde anaları ve yavru gözlerini görmem rahat bir nefes almamı sağladı.Hiç bu kadar sevindiğimi hatırlamıyorum.Nihayet artık kışlayabilirler.Diğerlerinde zaten sorun yoktu.onları hiç açmadım bile.Sadece boş alanlara gazete koymamıştım,onları koydum o kadar.
  • Yaptığımız sıkıştırmalarda bayağı bir kafa karışıklığı oluşmaya başladı.Geçen yıl arılarımızı kovan içi nem dolayısıyla kireçlenme öldürürken,bu yıl kovan içi nem olması gerektiği yazılıp çiziliyor.Ben geçen yıl aynı bu şekilde kovanlarımın boş kısımlarına gazete kağıtı koyarak,hem ısı yalıtımı sağlamayı,hemde kovan içinde oluşacak nemi toplaması için bu uygulamayı yapmıştım.
  • Belki bu yıl bu uygulamayı savunanlar haklıdır ama ben yine de geçen yıl yaptığım gibi çuval ile sıkıştırıp,boşluğa da okumaları ve bilinçlenmeleri artsın diye gazete koymayı tercih ettim:)
  • Bir tek farklılık olarak ,üst örtüyü değiştirdim.Geçen yıl normal bir örtü kullanırken,bu yıl halıfleks kullanmayı tercih ettim.
  • Bir de unutmamız gereken en önemli ayrıntı kovanlar.Geçen yıl ki kovanlarım yalıtım açısındaa hiçte iyi değillerdi.Bu yıl kovanlarımın kapağında önce strafor,onun üstüne de yalıtım malzemesi ve en üste de saç var.Beklentim bu yıl kışlamalarının çok daha rahat olacağı yerinde.Geçen yıl kışı kayıpsız çıktığımı hatırlar isek bu yılın daha da güzel olacağını düşünüyorum.
  • Buradan tüm arıcı arkadaşların kayıpsız bir kış geçirmelerini diliyorum.Her bir arıcının kış kaybı hepimizin kaybıdır.Umarım tüm arıcılar bu bilnçte olurlar.



Günün notu :

Bir insanın eksiklikleri ile uğraşmak ,kişinin ayna da kendisinde gördüğü eksikliklerdir.Geçmişte kalanlar ,geleceği olmayanlardır.Onların yaptığı ile ,köpeğin kuyruğunu yakalamaya çalışması arasında bir fark yoktur.

1 Aralık 2009 Salı

TATİL FIRSATLARI

F-I kızımız nasıl da salına salına geziniyor.
Arıcının tatili.Bazıları hamsi yerken,biz çalışıyoruz:)
Bunlarda meraklı arıcı adayları.Kızım ve yeğenlerim.
  • Bizim gibi çalışıyorsanız arıcılık yapmanız biraz daha fazla fedakarlık istiyor.Tatil yapmanız gereken bir zaman da çalışmak zorunda kalıyorsunuz.Arıcı dostlarının çoğu emekli veya çiftci tarzında mesai saati olmayan serbet meslek sahibi arkadaşlarımızdan oluşuyor.Onlar bizlere göre çok daha esnek hareket edebiliyor.Hafta arası bir kaç saatliğine arılığıma uğradığım zaman arabamda bıraktığım telefonumda en az 30 cevapsız çağrı ile başbaşa kalıyorum.Varın gerisini siz düşünün.
  • Bayram programında da ilk sırayı tabii ki arılarım almıştı.İkinci gün hava güneşli ,fakat sert estiğinden hava sıcaklığı düşüktü.Kafeste ana verdiğim a-5,y-3 ve h-1 'in kontrollerini yaparak ,kafeslerin kek bölümlerini açıp bıraktım.
  • Üçüncü gün yağmur süprizi ile güne başladık.Dolayısıyla yağmurun zevkini çıkararak iyi bir dinlenme fırsatı elde ettik.Tabii son günün iyi olmasını umarak.
  • Son gün ise tam istediğimiz gibi idi.Tek sorun aynı gün arıcı dostlarımızın bizi Saim beyin yaptığı davette görmek istemesi idi.Gözüken toplantıya katılmamızın pek mümkün olmadığı idi.Fakat işleri zamanından önce bitirebilir isek bana 20 dk. mesafede olan Saim beyim mekana gidecek idik.Ne yazık ki olmadı.Yetişemedik.
  • Günün geri kalan kısmı benim açımdan verimli ve gayette güzeldi.İlk olarak ana verdiğim kovanları açıp kabulleri kontrol ettim.Sonuçlar süperdi.Üç ana ,Üç kabul.Özellikle de sahteye kaçan kovana ananın kabul edilmesi acaip hoştu.Aslında bu kovandan beklemiyor değildim de .Daha önce yaptığım meme transferinin bakımlarını yapmaları beni ana kabul etmeleri konusunda umutlandırmıştı.Ki öyle de oldu.Benim bayram hediyem de bu haber olmuş oldu.
  • Sonra kovanların tümünü kontrol ederek,kış stoklarının durumlarını baktım.Hepsi tamam gibiydi.Bir iki kovanın arasında dengeleme yaparak 5 kovan haric hepsini kış moduna geçirdim.Son iki kovanı hallederken akşam ezanı okunuyordu.
  • Toplantıyı kaçırarak belki çok şey kaçırmış oldum ama günü de en verimli çekilde değerlendirdiğimi düşünüyorum.Önümüz kış ve arıcının boş zamanları başlıyor.Bunu bir şekilde nasıl olsa telafi ederiz diye düşünüyorum.



26 Kasım 2009 Perşembe

BAYRAM MESAJI

TÜM İSLAM ALEMİNİN VE SİZ ARICI DOSTLARIMIN KURBAN BAYRAMINI KUTLAR,SAĞLIKLI VE HUZURLU BİR BAYRAM GEÇİRMENİZİ YARATANDAN TEMENNİ EDİYORUM...

24 Kasım 2009 Salı

ÜÇ GOL = ÜÇ ANA :)))

  • Malumunuz üzere bu hafta sonu Kanarya avındaydık.İnönü stadında Fenerbahçeyi ağırladık .Misafirlik örneği göstererek arkadaşları üç gol ile uğurladık.Buraya kadar herşey normal.
  • Geçen hafta kış anası ile ilgili yazdığım yazıda üç kovanımın ana sorunun devam ettiğini ,mevcut anaların da döllenmeyi beklediğini yazmıştım.Sağolsun Bakanımız yerinde müdahale de bulunarak ,ana kampanyasına bağışlarıyla beraber katılabileceğini yazdı.
  • Fakat önümüzde de bir derbi vardı.Onları sahamızda misafir ediyorduk.Biz onlara gerekli ikramlarda bulunduk. Onların adına da Bakanımız gelen tabak boş çevrilmez misali üç tabağa üç ana koyuverdi.Memnun olmasına acaip memnun olduk .Acaba diyorum çocuklar beş atmış olsalardı,Bakan da beş ana verirmiydi :))
  • Kampanyamıza yapmış olduğu katkıdan dolayı Bakanımıza teşekkür ediyor,Katkılarının devamını bekliyoruz.

23 Kasım 2009 Pazartesi

SON TURLAR

2 nolu arılığımdan bir kesit.
1 nolu arılığım.
Şerbet kuzinem.
Ve tabii şerbetten kalanları temizleyen kızlarım.
  • Hafta sonu son şurupumu yaptım.Tabii invert olarak.Bayram tatilinde arılarımı tam kışlık pozisyona sokmayı düşünüyorum.Son derinlemesine kontrollerimi yapıp sezonun ilk etapını kapatmayı düşünüyorum.
  • Ne hikmettir bilmiyorum fakat her şurup yapışımda mutlaka birini taşırıyorum.Bir defa da 4 veya 5 kazan yapıyorum.Nasıl oluyor sa bunlardan birisi taşıyor .Nerden baksan 3-4 kg etrafa ve kuzinemin üstüne taşıyor.Bunu evin içinde yapmadığımız için çokta bir zararı olmuyor.Arılarımda işi çözdüler.Benim her şurup yapışımdan sonra mutlaka beni ziyaret ediyorlar.Bu sabah kalktım hanım kapıyı açamıyorum diyor.Bir bakayım dedim.Ne göreyim benim kızlar yaptığım yaramazlığı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
  • Hanım dedim ;korkacak bir şey yok.Kızlar kuzineyi temizliyorlar.Ehh bir açıdan bakacak olursak ta teşvikleme yapıyoruz :)





19 Kasım 2009 Perşembe

KIŞ ANASI

Rutin kontrollere hazırız ,başlayabiliriz artık.
Asım abiye bizim çavuşun ikramı kestane kapağı.
Analarımızdan biri.Ne güzelde gidiyor.
Ve diğer anamız.
  • Bu yıl analarla çok uğraştım hala da uğraşmaya devam ediyorum.A-5 ana katliamı yapan bir kovanım.Nihayetinde kendisi bir tane çıkardı da döllenmeyi bekliyor.Y-1 ise yeni çıkan anası döllendi.Y-3 ise anası sebepsiz yere ortadan kaybolmuştu. H-1 ise o kadar ana katliamından sonra sahteye kaçtı.
  • Asım abi geçen hafta kovanlarının birisinin bol miktarda meme yaptığını haber verince hemen program yapıldı ve salı günü hazır memeler kesilerek benim y-3 ve h-1 e transfer yaptık.Evde kovana vermeden önce memeleri iki kovana ayırdık fakat h-1 vereceğimiz memeyi haşat ettik desem yeridir.
  • Yaptığımız kontrollerde de sonuç şaşırtmadı .Y-3 anayı çıkardı fakat h-1 meftah.Şimdi elimde döllenmeyi bekleyen iki ana ve bir sahteye kaçmış kovan.
  • Sahteye kaçmış kovanı birleştirmeyi düşündüm o kovanın sahteye rağmen ana memesine bakım yapması ilginç gelmişti.Asım abi de gel buna yumurtalı çerceve verelim diyince bu kovana bir şans daha vermeye karar verdim.Bunu birleştirebilirdim ama deneyim adına ilginç olacağını düşünüyorum.
  • Eminim ki aranızdan bu zamanda neyin anası diyeniniz olacaktır fakat önemli olan ananın kalitesi değil.Bizim için kovanı kıştan çıkarması kafi.Baharda kovan nasıl olsa anasını değişir.




16 Kasım 2009 Pazartesi

İNVERT

Ocak başı nöbet başlangıcı.Ve tabii ortanca kızım Halime.
Bismillah dedik başladık karıştırmaya.
Yalnız değiliz.Yardımcılarımdan biri kızım Halime.
Ufağım Sümeyra aşağı kalır mı.O da başladı karıştırmaya.
Ürünümüz.Bal şurupundan daha organik olduğuna eminim:))
Biraderi tanıyorsunuz.Selim.Sağolsun o da boş durmadı ve şuruplukların temizliğini yeğenim ile birlikte yaptılar.
Veee en sonunda şurupumuz servise hazır.
  • Bazılarına göre belki geç ama kış öncesi ilk şurupumu yaptım.Bu güne kadar arılarımı teşvik adına kek ile beslemeye devam ettim.Artık bu saatten sonra bal stoklarını tamamlattırarak kış pozisyonuna hazırlamaya çalışacağım.
  • Şuruplarımı invert yapacağım.Tabii bu konuda arıcılar arasında bir tartışmadır gidiyor.Bir kısmı zararlı ,bir kısmı da zararsız olduğunu söylüyor.
  • Benim omuzumda bilimsellik adına herhangi bir apoletim yok.Fakat bu demek değildir ki bizim de söylenecek bir sözümüz olmasın.
  • Geçen yıl kış hazırlığını normal şuruplama ile yapmıştım.İlkbahar hazırlığını ise invert şurup ile yapmıştım.Mayıs ayının onuna kadar da beslemeye devam etmiştim.Yaptığım gözlem ve elde ettiğim sonuçlar itibariyle inverte devam etmeye karar verdim.
  • İnvert konusunda benim gibi düşünmeyen arkadaşlar da olabilir.Herkese ve her fikre saygı duyuyorum.Bizim yapmaya çalıştığımız ideal bir bakım ve dolayısıyla da ideal verime ulaşmak.Bu yolda her kim ne kadar katkı da bulunmuşsa da ona da müteşekkir olmalıyız.Benim invert vermemin benden başka birisine bir artısı veya eksisi olacağını düşünmüyorum.Basit sebeplerden ötürü birbirimizi kırmanın bizlere bir katkı sağlayacağını da düşünmüyorum.
  • Gelelim invetimize.İlkbahar beslememde teşvik olduğu için ölçeğe sabit kalmamakla birlikte iki su,bir şeker miktarını tutturmaya çalışmıştım.Şimdi ise tam tersi iki şeker ,bir su oranında yapmaya çalıştım.
  • Suyumuzu fokurdayana kadar kaynattıktan sonra şekerimizi parça parça ekleyerek suyu ısıtmaya ve karıştırmaya devam ettim.Kıvamın yeterli olduğuna karar verdiğim zaman şerbetin dibine almadan iyice hararetinin yükselmesini bekledikten sonra kazana ,elimde görülen kaşıkla beş kaşık tartar kreması ilave ettim.Evde yapanlar için söylüyorum işin püf noktası asiti ilave ederken oluşacak olan reaksiyon sonucunda şurupunuzun taşmamasına dikkat edin.İlk iki kazan da taşırmadıysam da son kazan şurupta nasıl olduysa adettendir deyip yine taşırdım.Olan yine kuzineye oldu.
  • Şurupumun ,kıvam ve kalite açısından son derece güzel olduğuna inanıyorum.Arılarıma afiyet olsun.



5 Kasım 2009 Perşembe

DOSTLUK KERVANI BÜYÜYOR

Meşhur Hışırın yeri.Bakan bu mekanın gündüzleri para almaya yetiştiremediğini söylüyor.Demek ki Gebze'de iyi bir işletmeye ihtiyac var.Mekan olarak bu kadar dar bir yerin o kadar talep görmesi ilginç.
Hacı abiyi aldı bir düşünce.Bu sefer çiçekte yok.Eve nasıl girecek.Bakan işi biliyor.Doktoru da yanına alarak bir şekilde hacı abiyi eve koydular.
Tanıtmama gerek var mı bilmiyorum fakat biz de adete uyalım.Sırtı dönükte olsa Hacıyı bilmeyeniniz yoktur. Devamında Doktorumuz Muhteşem abi,kaptanımız Tuncay bey,Saim bey,şahsım,Bakanımız Ali bey ve Oktay bey.

  • Bir hafta önce Bakanımızdan bir toplantı haberi aldım.İlk etapda toplantı benim ofisimde yapılacaktı.Son anda yer değişikliğine giderek Bakanımız bizi Gebze de ağırlamaya karar verdi.Çarşamba günü akşama randevulaştık.
  • Saat 16.00 gibi ofisten çıkarak,Asım abiyi de ekipe dahil edip gitmeyi planlıyordum.Lakin işlerimin yoğunluğundan ofisten ancak 18.00 gibi çıkabildim.Geç kaldığımı düşünüyordum.Bari dedim bir telefon edeyim de ekipten affımı isteyeyim.Bakanın telefonunu çaldırdık fakat karşımızda tanımadığımız bir ses.Bir müddet idare ettik fakat gördük ki doktorumuz bizi işletmeye çalışıyor.Maruzatımızı beyan etmeye çalışırken,baktık ki ekipten sadece doktor gelmiş ve diğerleri hala yok.Anlayacağınız kaçış yok.Asım abiyi aradım fakat ulaşamayınca yalnız yollara düştük.
  • Hışırın yerine biz ulaştıktan bir müddet sonra Saim,Oktay ve Tuncay bey geldiler.Yemek faslını geçtikten sonra Bakanın evinin yakınındaki bir kahvehaneye yollandık.
  • Kahveye girerken bayağı bir tereddütlerim vardı.Sigara dumanı.Kapıdan içeri girdiğim zaman inanılmaz şaşırdım.Bildiğimiz boğuk,basıcı,dumanlı,havasız olmaktan çok uzak bir kahvehane vardı.Müthiş memnun oldum.Bir kez daha bu sigara yasağını uygulayanlara müteşekkir kaldım.Tabii bu yasağa uyan sorumlu vatandaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum.
  • Masa etrafında bulunan arkadaşlardan sadece Bakan ve Hacı abi ile yüzyüze bir görüşmüşlüğümüz vardı.Buna Doktorumuz da dahil hepsi ile ilk defa görüşme ve birbirimizi tanıma imkanımız oldu.Muhteşem abiyi anlatmaya gerek duymuyorum onu hepimiz içimizden biri gibi yakinen tanıyoruz.İlgili,saygılı,tevazu sahibi ve hoş sohbet birisi olduğunu söylemem kafi.Saim bey,Oktay bey ve kardeşi kaptanımız Tuncay beyin de Muhteşem abiden aşağı kalır tarafları yok.Özellikle Oktay bey tam bir arı sevdalısı.
  • Bu toplantı daha çok sohbet toplantısıydı.Fakat buradan Bakanımıza sesleniyorum.Bu tür toplantıları daha geniş katılımlı,arı ve arıcıların sorunları üzerine odaklı bir eyleme dönüştürmemiz lazım.Her ne kadar sanal alemde soru ve sorunlarımızı paylaşıyor isekte,bunların yüzyüze tartışılmasının çok daha verimli olacağı düşüncesindeyim.
  • Gelelim günün kazanımlarına.Masa etrafında toplanan arkadaşların tek bir ortak özelliği var.
  • Arı.
  • Bu sayede bizler dostluk ağımızı genişleterek,muhtemelen hiç tanışma imkanımız olmayacağı kitlelere ulaşıyoruz.Bu akşam yeni dostluklar edindiğimi düşünerek geceyi mutlu bir şekilde sonlandırdığımı düşünüyorum.


26 Ekim 2009 Pazartesi

GECEKONDU

Asım abi yatağında mışıl mışıl uyurken,arılığındaki misafirleri gece operasyonuyla çoğalıyor.
Asım abi arılarını kış moduna geçirmiş.Yeni örtüsünüde beğendim.

Erkek üretim çıtası.Nerden oldu,nasıl oldu bilmiyorum ama güzel oldu. Şuan erkek arıya acaip ihtiyacım var.
  • Hafta sonu kontrollerinde ,kolonilerde durumlar biraz karıştı.Problemli kovan sayısı iki iken bu dörte yükseldi.İşin kötüsü de kış kapıya dayandı.

a-5 ve h-1 kovanlarında zaten bir ana problemim vardı.Üstüne iki kovan daha ilave olması işin tuzu biberi oldu.Y-ı kolonisinde yaptığım kontrolde ananın ortadan hiçbir iz bırakmadan kaybolduğunu gördüm.Arkasında kapalı yumurta harici hiç yumurta yok.Kolonin yaptığı ana memesi de yok.Yalancıya kaçma belirtisi zaten yok.Yok oğlu yok.

Her ne kadar anayı arayıp bulamamışsakta tedbiren bu koloniye başka bir koloniden bir adet açık yavrulu bir çıta verdik ve gözetim altına aldık.

y-3'ü ise iş üzerinde yakaladım.Bu koloni 8 çıta ile 3 çıta full yavru alanı ile çalışıyordu.Çıtalarda çıkan yavrunun yerinde yeni yumurta göremeyince diğer çıtalarda yaptığım kontrolde bir çıtada ana memeleri görmek beni şaşırttı.İlginç olanda bu f-ı'in çıkardığı onca yavru varken kovanda diğer eski tarlacıların anayı değiştirmek istemeleri.Memelere baktığım zaman bunu eskilerin yapmış olduğunu düşünüyorum,çünkü yeterince büyük bir ana memesi değil.

Velhasıl kovanda didik didik anayı aramaya başladım.Çıtanın bir tanesini çektiğimde ananın üzerine yumulmuş olduklarını görmek beni şaşırtmadı.Bu durumda bahar olsaydı yapılacak hemen yeni kovan oluşturmaktı.Fakat Önümüz kış ve benim kafam karışık.Acil hattan Bakana ulaştık ve onunda fikirlerini alarak anayı 5 çıta ile ayrı bir kovana ayırdım.Anayı tekrar bir kafese koyarak,çıtaların yanına iliştirdik.Y-3 te ise 4 çıta arıyı ana memeleri ile başbaşa bıraktım.

Bundan sonra olacakları zaten biliyorsunuz.Dönüş yolunda bir gece operasyonuyla bu kovanı da Asım abinin arılığa emanet ettik.Gece misafiri diyelim.

Şimdi bu işten kovan sayımızı bir adet daha çoğaltarakta çıkabiliriz.Bu yıl kolonilerim kışa sayısal açıdan çok kuvvetli girecek diyemem.Fakat benim içinde farklı bir tecrübe olacak.Sonbahar bölmelerinden karmı edeceğiz ,yoksa zarar mı bunu yaşayarak tecrübe edeceğim.Şayet zar tutarsa,bundan sonra daha farklı planlarım olacak.

A-5 hala anayı memelerden çıkarmış değil.Bekliyoruz.H-1 anası ise hala yumurta atmış değil.Heyecanlı bir şekilde yumurtasını aradık ama nafile.

19 Ekim 2009 Pazartesi

Uzun bir müddet parmağımda oyalandı.Diliyle birşeyler aradı durdu.Sabrettim fakat baktım ki gitmeye niyeti yok.Ehh bende gün boyu onu bekleyemeyeceğime göre.Nazik bir şekilde yollarımızı ayırdık.
Hava zaman zaman güneşli ve güzeldi.Bazı kovanlar fırsattan istifade ederek yavru uçuşu yaptırmayı tercih ettiler.Diğer kovanlar ise boş uçuş yaptılar.Polen göremedim desem yeridir.
Bu hayvanın temizliğine hayranım.Kovan musluklarını daralttığımdan dolayı baktım ki içeride birşeyi çıkarmaya uğraşıyorlar.Yardımımız dokunsun dedim ve musluğu aştım.Memnun olduklarını düşünüyorum .
Uzun denemeler sonucunda en çok verim aldığım suluğum.
  • Yazmadığım dönem ile ilgili kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum.
  • Malum sorunlu bir kovanım vardı.Bilirsiniz.A-5. Ana katliamı yapıyordu.Ve pek denenmemiş bir yöntem ile zorla da olsa ona anayı kabul ettirmiştik.Yumurtaları da görünce bu iş tamamdır diye düşünmüştüm.Hiç kesilir diye düşünmüyor değildim.Fakat riskin büyük çoğunluğu ortadan kalkmıştı.
  • Bizim a-5'i geçen salı yaptığım kontrolde yine iş üstünde yakaladım.Bizim Hacı abinin sosyetiyi de hallettiler.Sen tut anaya yumurtayı attır ,ondan sonra da hallet.Oldu mu şimdi.Mertliğin neresine sığar bu.İmkanım olsa o kızgınlıkla arıları tek tek tokatlamak isterdim.Sizin derdiniz ne.Bu kadar ırkçılık olur mu beee.
  • Velhasıl ana gitti.Bir misafir kovanım vardı.Kovan önce yavru çürüklüğü,arkasından üst üste gelen yağmalar sonucunda artık ayakta duramayacak ,musluğu savunamayacak duruma düşmüştü.Baktım ana sağlam zayi olmasın dedin ve kafeslediğim gibi a-5'in yolunu tuttum.Kek bölümü kapalı halde kovana verdim.İki gün öylece bıraktım.İki gün sonra kek bölümünü açtım.Beş gün sonra yaptığım kontrolde kek bölümünün açılamadığını ve de ananında içeride öldüğünü görmek canımın biraz daha sıkılmasına yol açtı.Yapacak birşey yok,bu da gitti.Bir ara yeniden hazır ana vermeyi düşündüm ama bunlarıda keseceğinden artık şüphe duymamaya başladım.
  • Tabii çıkacak olan ananın çifleşememe gibi bir durumu da vardı.Kovanlarımdan bir tanesinde gördüğüm erkek yumurtalarının fazlalığına bir anlam verememekte birlikte ilk defa erkek gözlerine sevinmedim değil hani.(Bu kovana da ayrı bir parantez açacağım.Bu kovanında ismi h-1.)
  • Çıkan ve çıkacak olan erkeklere güvenerek yeniden a-1 kovandan yumurtalı çıta transferi yaptım.Daha önce de ana çıkarmışlar fakat çiftleşmeden dönmemişti.Bu sefer döneceğinden ümitliyim,çünkü arı kuşları bölge de kalmadı.Artık hayırlısı bakalım.İnat ettiler analarını kendileri belirleyecek.
  • H-1 kovan ise durduk yere ana ortadan kaybolmuş,arkasında ne bir kapalı ne de açıkbir yumurta.Bu kovanın anasını yaşını bilmiyordum.Anaları değiştirirken ananın yumurta atışını beğenmiş bir yıl daha şans tanımıştım.Artık akıbetini bilmiyorum.Başka bir kovandan yumurtalı çıta transferi yaparak kendi analarını çıkarmalarını sağlamıştım.Ana 10 gündür çiftleşmeyi bekliyor idi.Pazar günü yaptığım kontrolde ananın çiftleşmiş olduğunu fakat henüz yumurta atmadığını gördüm.İlginç olan bu kovanda sahte ana belirtisi olmamasına rağmen çıtalarda çok fazla erkek gözü olması.Bu çıtalarda iki ayrı kovandan transfer yaptığım çıtalar.Geldikleri kovanda ana mevcut.O halde bu erkek gözlerini kim attı.Olsun.belki de ilk defa bu durum benim için avantaj oldu.Erkeklere ihtiyacım var.



5 Ekim 2009 Pazartesi

Petekleri alınmış boş kovanda,kek ,ilaç ve kabul edilmeyi bekleyen anasıyla başbaşa bırakılmış koloni.
Her zamanki gibi Asım abi iş başında.
  • 16 Ağustos tarihinden beri değişik zamanlarda verdiğim anaları kabul etmeyen ,sorunlu bir kovanım kalmıştı.Kaç tane verdim hatırlamıyorum fakat ilk verdiğim F-I kesmiş,sonrasın-da da Bakanın gebzeden getirdiği larvalı çıtayı bu kovana vermiştik.Yaklaşık iki hafta önce yaptıkları memeden anayı çıkarmışlardı.Kontrollerde anayı çıkmış ,gezinirken görmüştüm.
  • Fakat ana çiftleşmeden dönemedi.Haliyle bizim kovanda yine anasız kalmıştı.

Yeni ayırdığım kovanlarımdan bir tanesinin mevcudu çok azalmış,bende ondan ümidi kesmiştim.

2009 F-I gıcır gıcır anası vardı,zayi olmasın dedik.Anasını kafeslediğim gibi,yine bu kovana verdik.Gördük ki bizimkilerin nankörlüğü ve inatçılığı tutmuş bunu da kesmişlerdi.

  • Derken telefonun ucunda Asım ;Ben Gebzede ,Bakan'nın yanındayım bir isteğin varmı demez mi !
  • Olmaz olur mu.Allah'ın emri,Peygamberin gavliyle,demeye kalmadan arka sıralardan telefonda Seyithan abinin sesi duyulmazmı ;
  • Benim sosyete kızımı al ,diye.
  • Şimdi bizde Hacı abiyi mi kıralım,Olsun dedik.
  • Ha Bakan'nın kızı ha senin.
  • Velhasıl bu kadar ricadan sonra ,Bakan Hacını kızı bana teslim edilmek üzere Asım abiye verdi.
  • Birgün sonra Asım abi ile birlikte soluğu kovanın başında aldık.Bu kovan bu kadar ana kestikten sonra,başka bir metod denemeliydik ama ne.Konu hakkında Bakan'nın görüşlerine başvurduk.
  • Onun önerisi ile kovandaki mevcut tüm çıtaları silkeyerek arıları kovanın içinde kekleri ve de ana adayı ile beraber bıraktık.Kafesin kek bölümünü de açık bırakmıştım.
  • Pazar günü yaptığım kontrollerde ananın kafesten çıktığını görmüş fakat ne kadar dikkatli bakmışsam da anayı yine görememiştim.
  • Kovandan daha önce aldığım çıtaları sıralama kurallarına uyarak tekrar geri koydum.İlave olarakta yan kovandan kapalı,açık larvalı bir çıtayı silkeyerek mevcut peteklerin ortasına koydum.15-20 dk.sonra kovanı açarak,larvalı çıtaya baktım zaman üzerinde gezen anayı gördüğümde büyük bir sevinç duydum.Nihayet sorunlu bir kovanım daha çözüme kavuşmuş oldu.Onlar benden ,bende onlardan kurtulmuş oldum.
  • Kovanlarımın içerisinde sadece bir kovanımın ana sorunu çıktı.O da nasıl oldu bilmiyorum ama ortalıklarda ne ana,ne de bir yavru gözü var.Bu kovanın anasını performansı iyi diye değiştirmemiştim.Fakat sırra kadem bastı.Bu kovanın sorun çıkaracağını zannetmiyorum.Bir şekilde en yakın zamanda bunu da analandırmaya çalışacağım.

26 Eylül 2009 Cumartesi

İŞLER YOLUNA GİRİYOR

  • Yeni sezona biraz hızlı giriş yapmıştım.Karadeniz usulü sağımdan sonra tüm kovanları bölerek çoğaltmaya ve aynı zamanda mevcut anaların tamamını değiştirme yoluna gitmiştim.İnanılmaz büyük bir risk almışım.Şimdi sakin kafa ile bir değerlendirme yaptığım zaman yaptığım çılgınlığın boyutunu görebiliyorum.Yaptığımı ifade edeyimde sizde görün.
  • Kıştan çıktığımda 20 kovanım vardı.Nisan sonu veya Mayıs başı idi çok kuvvetli kovanlarımdan çerceve almak suretiyle 4 yeni kovan daha edindim.Bunlara ilave 2 tane de oğul yakaladım.Hasattan sonra bu 20 kovanımı bölmek suretiyle kovan sayımı toplamda 41'e çıkardım. Yakaladığım oğullardan bir tanesi ve bölmelerden de 6 tanesini çeşitli sebeplerden dolayı kaybettim.Oğul olan kovan muhtemelen eski ana idi.Takipte gözümüzden ve tecrübe eksikliğimizden dolayı kaçırarak, sönmesine sebep olduğumu düşünüyorum.
  • Yeni ayırdığım kovanlarda ise beni yanıltan tarlacıların geri dönüş oranı oldu.Yeni bölünen kovanlarımın fazlalığından dolayı taşımaktan üşenmiş ve 8-9 çerceveden yeni kovanları oluşturdum.Normalde geri dönüş oranı %30 dur.Hani dedim dönsün dönsün de % 60 olsun dedim.Fakat bu oranın %80-85 oranına ulaşması beni hayal kırıklığına uğrattı.Tabii hepsi böyle değildi.Fakat sönen kovanlarım maalesef bu oranda idi.Aslında burda da pek bir kaybım olmadı.Geri dönen tarlacıları yeni kovanlara ayırmak suretiyle onlarıda bir şekilde yeniden bölmüş olduk.Velhasıl sonuç olarak kışa girecek 36 kovanım olmuş oldu.
  • Bakanımızdan aldığımız toplam 35 alman kızının da 20 sini kabul ettirdik.Alman kızlarında ana kaybımız toplam 15 oldu.Daha önce de belirttiğim gibi bu onbeş ananın 10 'u kafeste ölmüş,5'i de kabul sırasında kesilmişlerdi.Şuan kayet güzel yumurta atmaya devam ediyorlar.Bakanın tavsiyesi üzerine yumurta atmaya başladıktan sonraki gözlemlerimizde kovanların analarını kabul ettiklerini,yumurtadan sonra meme yapma eğilimine girmediklerini görmek beni rahatlattı.
  • Bitti mi ? Bitmedi.
  • Bir taraftan kovanların ana ve diğer sorunlarıyla uğraşırken bir de başıma kovanlarımdan aldığım çerceveleri saklama sorunu çıktı.Çerceveleri katlara dizerek,üstten kükürt verdim.Devamında uygun bir kap içinde asetik asit vererek çerceveleri sağlama aldığımı düşüntüm.Fakat bu yanılgının bedelini bahalı ödedim.30 kadar çercevem kullanılamayacak hale geldi.Tabii şimdi nerde hata yaptığımı biliyorum fakat bedeli biraz ağır oldu.Ben kükürtledim nasıl olsa birşey olmaz diye, meydanı güvelere bırakma gafleti canımı bayağı sıktı.
  • Pes etmek yok.Kızdım.Bu sefer alttan verdim yine olmadı.Baktım bu da olmuyor bu sefer körüğü elime aldım yermisin yemezmisin.İki gün arka arkaya onlara kükürt ziyafeti çektim.Pekte memnun kaldılar.Şuan keyifleri yerinde,kuru güve vaziyetini aldılar.Artık üşümüyorlarda.

16 Eylül 2009 Çarşamba

HATA BENİMMM...

Şayet karşınızda böylesine üzücü bir taplo varsa birileri hata yapmıştır.Ben kendi adıma bu taplonun sorumlusu kendimi görüyorum.

Bu sefer işi sağlama alıyorum.İlk olarak ateşe yeterli harı veriyorum.

Yok öyle kaşıkla falan kükürt atmak.Eldiveni elime geçirdiğim gibi kükürtü avuçluyorum.Ve ateşin üstüne foça ediyorum.
Eee tabii üstü üste dizdiğim çerceve dolu dört katın altına veriyorum dumanı.

Bitti mi ! Hayır... Kovanın dipinde kalan tırtılcıklarım var.Elim değmişken onlarıda bir güzel temizliyorum.Hayatta böyle ikilemlerin olduğu bir Dünya.Birisi bu hayvanlar yaşasın diye onca emek verirken ,bende onları yoketmek için efor sarfediyorum.Ne yaparsın.

  • Bu yıl çerçevelerimi muhafaza etmek için çok titiz davrandım.Tanıdığım her kim varsa ona tanıştım.Nihayetinde en ideali olduğunu düşündüğüm sistemde karar kıldım.Önce kükürt verilecek,arkasından asetit asit ile koruma sağlayacaktım.Çerçeveleri katlara dizdim ve dört katı üst üste koyarak üstten kükürtü verdim.Akabinde de asiti koydum.
  • Sonuç iyi olmadı.Nerde hata yaptım bilmiyorum ama canım çok sıkkın.O kızkınlıkla bu sefer bol kükürtlü alttan ısıtmalı bir sistem kullandım.Sonuçlara bu akşam bakacağım.Artık bu sfer olduuuu oldu.Olmadı güvelere afiyet olsun....






8 Eylül 2009 Salı

BİR RAMAZAN AKŞAMI

İftardan önce kolonilere yapılan bakım notları kontrol ediliyor ve bir sonraki gün ne yapılacağına karar veriliyor.
Makul bir miktar keki alıyorsun buzdolapı poşetinin içine koyuyorsun.
Eskiler bilir evde analarımız hamur yoğururlar,bizde aynısını uygulamalı bir şekilde yapıyoruz ki keke istediğimiz şekili verelim
Belki tam olarak istediğimiz gibi yapamıyoruz ama eh işte .

Bunlarda paketlenmiş servise hazır bekliyor.

  • Ben yaşlanmış,mazideki gençliğini arayanlar gibi nerde o eski Ramazanlar demeyeceğim.Her Ramazan ayının kendine has tadı vardır.Değişen Ramazan değildir.Genç bir adamdan nerde eski Ramazan lafını duymazsın çünkü o hayatı daha yeni yaşamaya başlamış önünde uzun vadeli hedefler koymuştur.Sözün kısası her yaşın tadı farlı olduğu gibi yaratanın bize bahşettiği her günün tadını çıkaralım ve şükrünü eda edelim.
  • Tabii bizim bugünkü mevzumuz bu değil.Ben de nerede o eski Ramazanlar diyeceğim.Neden mi !
  • Bu sinek işine girmeden önce baya baya bir vaktim oluyordu.Kendime vakit ayırabiliyordum.Şimdi öyle mi.Daha bir iftarı vaktinde açamadım.İşten çıkıp yazlığa gidene kadar iftara bir buçuk saat falan kalıyor.Ona koştur buna koştur derken iftarı kaçırıyoruz.
  • Sadece bununla kalsa iyi.Teravih bitti el ayak çekildikten sonra yarının hazırlıkları yapılmalı.Mesela kekler servise hazır olmalı ki iftardan önce dağıtımını yetiştirebilelim.Dün gece saat 01.30 civarı iken ben hala paketleme ile uğraşıyordum.Benim ekipim doktorun gibi sağlam değil.En kuvvetli çalışkan zamanları nedense sağım zamanı oluyor.Ondan sonra araki bulasın.Uzun zamandır kendilerinden ormandaki büyük eşek arı kolonilerini bulup söndürmelerini istedim,ne yazık ki bu akşam progamda onlara da müdahaleyi ben yapacağım.Bu konuda Doktoruma müracaat edip bir ders almam gerekecek.
  • İmdi bu kadar şikayette bulunduktan sonra diyeceksiniz ki gidişattan memnun değilsen niye yapıyorsun.
  • Yapıyorum ;sinekleri seviyorum.Beni yorsa da onlarla uğraşmaktan zevk alıyorum.Her akşam düzenli iğne yesem de ,onları çoğaltmaya devam ediyorum. Artık onlar hayatımın bir parçası.Ne yaparsın...



2 Eylül 2009 Çarşamba

KEK'LENDİK...

Sultanbeyli'deki meşhur kekçi hacı abimiz.
Ve oğlu.Kendisi Viyana'da mimarlık okuyor.Kekimizi 20 kg.lık paketler halinde paketledik.
Asım ya kekin imalatını gözlemliyor ya da iftar saati yakındır içi gidiyor.
  • Bu yıl için elimdeki kekim yeterli değildi.Asım abi ile birlikte ortak hareket ederek kek yaptırmaya karar verdik.Bunun için ilk olarak Murat Akından bir teneke bal alarak Sultanbeyli'deki kek imalatcısı Hacı abinin yolunu tuttuk.Geçen yıl kekimi Hasan abi Trakya da Hasan abi kendisi yapmış ve bana yollamıştı.Orada arıcılar birliğinin makinasında arıcılar gün alarak kendileri imal ediyorlarmış.
  • Bir kaç gün bir teneke balı arabanın bagajında gezdirdikten sonra dün zaman ayırır ayırmaz kekçinin yolunu tuttuk.Kek'in imalatını hepiniz biliyorsunuzdur fakat biz buna Hacı abinin ısrarı sonucu birde limon ekledik.Ne olur bilmiyorum ama iyi olur inşallah.
  • Hacı abinin çalışma prensiblerini beğendim.Her ne kadar imalathane o kadar düzgün gözükmese de kendisi iş yaparken tertibli ve düzenli yapıyor.Yaşına rağmen gayet dinç ve çalışkan.
  • Hazır kekin kg.fiyatının kaç para olduğunu bilmiyorum ama bu kekin bize kg.maliyet fiyatı 3.44 TL.Pahalı ya da ucuz ama en önemlisi keki neden yaptığımızı biliyoruz.Bir teneke bal ile 100 kg.şekerin karışımından toplamda elimizde 125 kg.kekimiz oldu.Umarım arılarımda beğenirler.