31 Aralık 2012 Pazartesi

2012' YE VEDA

 Arılığım her yıl büyümeye devam ediyor.İştahım dur durak bilmiyor.2013 planlamasında koloni sayısını daha da artırmayı planlıyorum.Bakalım nerde dururum::))
 Ofisimdeki arılarımın kontrolünü yaptım.Bir aya yakındır bakamamıştım,vaziyetlerini görmek istedim.
Özellikle de iki tane ruşetim var ki onların durumu benim için daha önemli idi.Bu ruşet onlardan biri.Görüntü benim pek istediğim bir görüntü değil.
....................................

Yazlıktaki arılığımda işler yolunda gibi.En azından dışarıdan yaptığım gözlemlerde olumsuz bir görüntüye rastlamadım.Eşek arılarının iki ruşete giriyor olmaları biraz canımı sıktı o kadar.Hava sıcaklığı 7-8 derece civarında olduğundan ,arılar salkımda ama eşek arıları çalışmaya devam ediyor::((

Eşek arılarını ıslah mı etsek acep::))

Arılardan uzak kalmak zor...

Allah'tan ofisimin balkonun da arılarım var.

Hafta arası sıcaklık değerleri 10-12 civarında seyredince fırsat bu fırsat deyip ufak bir kontrol yaptım.

Asıl merak ettiğim iki ufak yarım çerçeve arısı olan kolonilerdi.Bu kolonilerin birisinin anası posof,diğeri ise kafkas .

Salih abiden aldığım analar bunlar.

İkisininde yarım çerçeve arısı var.Aslından yapmam gereken kışa girerken bu kolonilere arı takviyesi yapmak.Aklın yolu bir.

Fakat ben biraz ters birisiyim.

İyi olduğunu söylemiyorum ama bu özel anaları çok önemsememe rağmen yine de takviye etmedim.Huyum bu işte ne yaparsın.

Geçen yıl aynı kıllığı Mehmet Yükselin hediye ettiği özel ana kolonisinde de yapmıştım.Kışı başarı ile çıkarmış tım.Bakalım bu sefer kedi bu işe ne der::))

Bu iki koloniyi haliyle özel bir uygulamaya tabi tuttum.Malum havalar bir ay civarında arı uçuşuna elvermeyecek kadar soğuk.Balkonda ortalama sıcaklığı 10 derecenin altına düşürmüyorum.Dışarıda sıcaklık değerleri ne olursa olsun.1 çıtadan fazla arısı olan kolonicikler için bile bu pek sorun olmuyor.Fakat elimdeki bu iki koloni,kolonicik bile değil.

Haliyle bu iki koloniyi soğuk havalarda balkonda değilde ,ofisteki odaların birisinde 22 derece sıcaklıkta misafir ettim.Ruşetin altındaki ızgarayı tamamen açtım.15 gün böyle geçti.

Hafta içinde ahval nasıldır diye merakla açtım ama gördüm ki bunları sıcak ortama alarak iyilik yerinde kötülük yapmışım.

Bir sürü ölü.

Dedim ya ,bazen aklın yolu bir olsa da benim olmuyor::((

Başta yapmam gerekeni şimdi yaptım::((

Artık onları da balkondan çıkarmıyorum.

Bir arı kolonisi için iyi kış demek ,düzenli salkımda kalması demek.Yani sıcaklık değerlerinin iniş çıkış gibi dalgalanma yapmaması demek.

Ben bunun tersini yaparak arıcı sıcak ortama almış,arı içeride dolanıyor ama ne yavru atabiliyor ne de dışarı çıkabiliyor.Polen yok ki arı yavru atsın.koloni açık değil ki dışarıdan taşıyabilsin::((

Neyse ki analarımız hala sağ.

Umarım  bundan sonra bir terslik yapmam::((

Bugünlerde en çok ihtiyacım olan şey zaman...

2012'nin son yayınını ,geçen yılın bir değerlendirmesini yapmak istemiştim.Fakat yeterli zamanı bulamadığımdan bunu 2013 yılının ilk yayınına bıraktım.

Mevlam bizlere ve bütün arıcı dostlarıma 2013 yılını sağlık,huzur ve mutluluk içinde yaşamayı nasip etsin.

SLm ve Muhabbetle...

6 Aralık 2012 Perşembe

HAYATIMIZ FOTOROMAN::))


 Bakan-Doktorum al balık ye ,kırmızı et sana gelmez , balık ye balık...
 Doktor-Hadi len ...
-Bana yedireceksin..Ben Kayseri'liyim....
-Ben ne yiyeceğimi bilirim....
 Bakan-Allah Allahhh...
-Yahu yemezsen yeme...
-Yaw Saim bak birde kolonya felan döküyon adama...
 Bakan- Gel vatandaş gellll...
-Aydıncık pazarı burası gellll...
-Ulen bir tutarsa tamamdır , bu akşam hesaptan yırtarız artık...
 Bakan- Yaw Doktorum,çok sağlıklı bunlar ,süper...
Doktor-Hahahahaha ::))
-Bende şimdi yedim...hihohohohoho::))
 Bakan- Bak Saimcim Doktor inanmıyor ama ,bunlar afrodizyak etkisi yapıyor.
-Hiç bir yerde bulamazsın bunları...
Saim-Iıııııhhhh...İnanmam...yemezler...

 Bakan- Yahu Hışır abi bari sen  al be abi...
-En azından hesaba sayarsın yani...
Hışır-Hımmm...Yok kalsın , ben nasıl olsa hesabı alırım...

Bakan-Ne yaptımsa olmadı.Bari en azından yedirdiklerimi kayıt altına alayım.Bakarsın yarın birgün yemedik felan derler...

Hışır-Gel bakim sen buraya...
-Ne var ne yok sökül bakalım paraları...
Bakan- Abi bulaşıkları yıkasam...
Hışır-İyiiii, olduuu ::((
-Bak arkada bal var ,bende sana bal satayım::((

Doktor-Ohhh ohhhh ,ne harika bir görüntü yaw.
-Hem zevkini çıkarayım ,hemde resim çekeyim ki aklıma geldikçe bakar gülerim::))

.............

Malum sezon sonu.Haliyle arıcılar artık gevezelik yapacak mekan arıyor.

Epey zamandır Bakan'a planlı baskın yapmanın hesapları içerisindeydik.Biz ne zaman tarih belirlesek Bakan İstanbul'u terketti.

Tabii bizde de hata var.

Ayan beyan haberli baskın mı olur...

Nihayet Bakan baktı ki artık kaçacak yer yok,sığınacak liman kalmadı ,Hışırda buluşmaya karar verdik.

Muhteşem abi olmasa ben randevuyu unutmuştum.Allah 'tan Kayserili Doktorumuz var...

Programda Zafer abi de vardı ama bir son dakika trafik gazası dolayısıyla aramıza katılamadı.Buradan geçmiş olsun dileklerimi bir kez daha yineliyorum.

Zafer abi önemli değil canın sağolsun,diğer baskınlara gelirsin::))

Muhteşem abi ,Bakan bu sefer de il dışına kaçmasın diye daha mesai saati bitmeden belediye ye baskın yaptı::))

Bize geldiniz mi  diye telefon teyiti alınca ,Bakanı tuttuğu gibi hışıra getirdi.

Artık hışırda ne olduğunu biliyorsunuz::))

Çıkışta Bakan hesabı ödeyince ,evi kaybetmesin diye Muhteşem abiye emanet ettik ve geriye döndük::))
.......
Artık gevezelik zamanı.

Arıcıların bir araya gelip sohbet etme sezonu başladı diyebilirim.Sanalda ve telefonda ne kadar sohbet ederseniz edin ,canlı ,karşılıklı muhabbetin yerini tutması mümkün değil.

Her anıyla mükemmel bir akşamdı.Bilgi paylaşımları olsun , uygulama paylaşımları olsun,arıcılığa dair anılarımız olsun ,süperdi yani.

Hışır abi etrafımızda ; artık yeter tarzında dolanmaya başlayınca kalkmak zorunda kaldık.Yoksa bize kalsa devammm.

Bakan bu akşamdan gerekli dersleri almıştır diye düşünüyorum.Bir organizasyon ayarlamadığı müddetçe ,kabak başına patlayacaktır.Bu duruma da Hışır abi sevinir diye düşünüyorum.

Arkadaşlar ,sizleri görmek güzeldi....

SLM ve Muhabbetle...

4 Aralık 2012 Salı

PETEKLERİ NASIL SAKLAMALI

 Kovan örtülerinden eksiklerim vardı.Bir kısmını bu hafta tedarik ettim.Fakat hala ruşetler için olan örtüler hazır değil.Umarım Arı Evinden Ercanın kulakları cınlamıştır::))
 Depo alanım.Hala yapılması gereken o kadar iş var ki i kışı burada çıkarırım diye düşünüyorum.Ortada da ise 3 adet kabarmış petekleri saklama raflarım görünüyor.
 Rafların açık haldeki görüntüsü.Bir tanesi 200 civarında petek alabiliyor.Burada sakladığım petekleri üç sınıfa ayırıyorum.Soldaki kabarmış temiz beyaz petekler,ortadaki kabartılmış esmer petekler ve sağdaki ise kabartılmış polenli petekler.

Sınıflandırmayı yapmamın iki amacı var.

Birincisi , aradığımı anında elimin altında bulabilmeliyim.Mesela Baharda beyaz petekler lazım olurken,Sonbaharda esmer petekler lazım oluyor.

İkinci ise ,tedbir amaçlı.

Bu sistemde sakladığımız petekler ,benim meramda Temmuz ayına kadar sorun oluşturmuyor.Temmuz ayında hala burada polenli petekleri muhafaza etmeyi sürdürüyorsanız ,peteklerde güve sorunu baş gösteriyor.

Bunun için kullanımda önceliği polenli çerçevelere verdiğimde Temmuz ayında elimde polenli çıta kalmamış oluyor.Haliyle güve sorunumda olmuyor.

 Bu sistemde ise maliyetsiz saklama yöntemi.En üstteki boş katın üstünü sinek teli ile kapatıyoruz.
 Tercihe göre 4,5,6 gibi kat atıyoruz.Resimde görüldüğü gibi en alta alt ızgarası açık boş kovan koyuyoruz.İçine kabarmış petekleri diziyoruz.Polenli çıta dahil karışık olabilir.

Önemli bir ayrıntı ,en alttaki boş kovan altı açık bir sehpa da yerden yüksek olmalıdır.Bu sayede 5 katlı kovan içinde hava sirkülasyonu oluşacaktır.Bu hava sirkülasyonu sayesinde ,peteklerdeki güve yumurtaları hiç bir zaman gelişebilecekleri müsait ortam bulamayacaklardır.
Nihayet körükçümü iş başında gördüm.Bal sağımındaki hayal kırıklığındanmıdır nedir bilemem ,ogün bugündür kayıp.İki kolonisinde kat indirilmesi gerkiyordu ki, bunları özellikle indirmedim.Gelsin kendi işini yapsın .Bu sayede arılıkta yüzünü görmüş oluruz::))

.............

Arıcılığa başladığım ilk yıllarda kabarmış petekleri saklamak büyük sorun olmaya başlamıştı.

İlk yılımda boş katları üst üste dizmiş ve aralarına yeşil ceviz kabuğu koymuştum.Fena da değildi hani.

Sonraki yılda ise kükürt ile güve mücadelesi yapmaya çalıştım.Fakat büyük hata idi.

Hem çok zahmetli,hemde 10-15 günde bir kükürtlemek zorundasınız ,üstelik petekteki kalıntı açısından da sıkıntılı bir durum idi.

Üçüncü yılımda ise ; asitli mücadele yapmaya çalıştım , o da bir hayal kırıklığı oldu.

Artık tamam dedim,buraya kadar,bu böyle olmaz.

Yalovalı Yusuf'un arılığında kabarmış peteklerini nasıl sakladığını görmüştüm.Petekleri çatı boşluğunda raf gibi dizilmiş ,üstü çatı ile kapalı ama diğer tarafları açık sayılabilecek durumda muhafaza ediyordu.

Bende aynı sistemi , yazlığın verandasının çatı altına demir ızgaradan ,her tarafı ızgaralı sistemde  kapalı olacak şekilde yaptırdım.

Yine aynı yıl ikinci bir sistem olarakta boş katlı kovanda da petekleri muhafaza ettim.Deneyip en doğru sonuca ulaşmalıydım.

O yıl uyguladığım her iki sistemde sorunsuz işledi.Her ikisinde de güve sorunum olmadı.Uygulama sonucunda başarıyı elde edince ,bu sefer bu üç adet raflı sistemi demirciye yaptırarak muhafaza etmeye başladım.

Sadece geçen yıl ,polenli muhafaza ettiğim çıtalardan kalan bir kısım petekleri Temmuz ayında da devam edince onlarda güvelenme oldu.Bu sayede de Temmuz ayında polenli çıtanın raflarda kalmaması gerektiğini de öğrenmiş oldum.

İşi bilen arıcının sermayesi,kabarmış petekleridir.

SLM ve Muhabbetle...