22 Ekim 2012 Pazartesi

DOST ZİYARETİ...

 Arıcı ziyareti olur da, arı karıştırmadan olmaz mı...
 Salih abi ve  kızı Büşra hanım.
 Birde hatıra fotoğrafı...
 Bir baktım kümesin çatısında birisi dolanıyor.Mevsimin son kalan hasatlarının peşinde.
Gün sonuna doğru ortama babamda katıldı.Salih abi ile koyu sohbetlerinde onları başbaşa bıraktım.


Bu hafta sonunu  Salih abiye ve ailesine ayırdım.Ne de olsa hafta içi Kurban bayramı ve onun getirdiği boş zamanlar var.Yapılacak işleri hafta içinde nasıl olsa hallederiz .

İki yıldır Salih abi,her ziyaretine gittiğimizde kahrımızı çeker.Tabiri caiz ise beni oturtturacak yer bulamaz.Tabii ailecek öyleler.Eski Karadenizin son numunelerinden.

İstanbula bir program için geldiğinde ,sağolsun beni de pas geçmedi.

Bana gelmeden önce kısa bir köy turu atmasına rağmen birinci elden beraber bir turda biz attık.Bir günü beraber geçirdik ama gelen arıcı olunca saatler yeterli gelmiyor.

Zaman geçtikçe birşeyi daha öğreniyoruz.

Arı sadece bal,polen,propolis üretmiyormuş.

Nice böylesine kadim dostlukların da oluşmasına vesile oluyor.

SLM ve Muhabbetle...

15 Ekim 2012 Pazartesi

KOVAN TADİLATI...

Yenilenmiş kovanlar.Renkleri biraz daha açtım.Lilaya yakın bir renk oldu.Tabii bu rengi yaparken de , koloni mevcutlarının dişilerden oluştuğunu göz önüne aldım:)
 Yeni ızgaralı altlıklarım.
Eski kovan altlıkları. 
Ve tabii benim körükçü Namık.Ustalık öyle kolay değil.Yok ben baktım arıyı gözünden tanıdım olmazzz.

Usta dedin mi ; bir kovanı yıkacak ve yeniden yapacak:)

Yaz ortasında yeni sezonda kovanları değiştirme kararı almıştım.Buna sebepte kovan altlıklarında yaşadığım problemler idi.

Eski kovan altlıklarım yarım ızgaralı idi.Lakin tabana yakın olduklarından arı her seferinde propolisle yapıştırıyor ve bana ızgaraları açma kapama imkanı tanımıyordu.Açıksa açık,kapalıysa kapalı kalıyordu.Tabii birde arı bu araları yeterince temizleyemediğinden  güve sorunu da cabası.

Değiştirme kararı alınca benim ilk kovanlarımı yapan Yalovalı yusuf'u ( adaşımı ) aradım fikir telakkisinde bulundum.Niyetim tamamen bütün kovanları yeni yaptırmaktı.

Fakat Adem yamak hediye kovan örnekleri ile birlikte bana yaptığı ziyarette bu fikrimi değiştirdi.Yeni kovan yapmaktansa sadece altlarını değiştirmenin daha iyi olacağını söyleyince okey dedim.

Madem tadilat yapıyoruz bütün kapaklarıda değiştirelim dedim.Eski kapaklarda havalandırma delikleri var.Artık bunlara ihtiyacımız yok.Zaten iki yıldır ben bunları kapalı tutuyordum.Yeni kapaklarda havalandırma ızgaraları olmasını istemedim.Ve birazda daha hafif malzeme kullanmasını istedim.

Siparişlerimiz geçen hafta elimize ulaştı.İşin bundan sonraki kısmı benim körükçüye düştü.Eski kovanların altlarını söküyor yeni altlıkları takıyor.Ardından temizlik için çamaşır suyu ile kovanın içi dezenfekte ediliyor.Akabinde ise hürmüz ile temizleniyor.Ve son olarakta boyanıyor.

Bundan sonra ise iş bana kalıyor.Kolonilerin aktarması.

Dün bütün gün kolonilerin aktarması ile uğraştım ama ortam biraz hareketli idi.Ben de maske ile çalışmasını sevmem.Gün boyu ancak 17 koloni aktarabildim.İki hafta daha ancak bitirebilirim diye düşünüyorum.

Yalnız benim körükçünün bir şikayeti var.

Adaşın yaptığı kovanlardan hiç memnun değil.

Sökülmesi çok zor diyor.İnsan bu kadar sağlam yapar mı diye şikayet ediyor.

Zaferden sonra Mehmet çiftçiye bir takım kovan yaptırmıştım.( ulaşım sorunundan tercih sebepi idi).Çiftcinin kovanlarından gayet memnun.İki keserde söküyorum ama zaferinkileri sökmek ne mümkün::))

Aktarmaları yaparken aynı anda kolonilerin güncel durumlarını da kayıt altına alıyorum.Arı mevcutu,yavru ve stok durumu gibi.

Genel olarak ortalama geçen yılın aynı tarihlerindeki ortalamayı verecek gibi görünüyor.17 koloniye göre konuşacak olur isek ,8 çerçeve arı mevcutu ve 2,5 çıta yavrulu gibi.Stok neredeyse tamamlandı gibi birşey.Aslında ben bu kadar besleme yapmadım.Demek ki kızlarda boş durmamış dışarıdan birşeyler almışlar.

SLM ve Muhabbetle...

8 Ekim 2012 Pazartesi

.......................................FESTİVAL...........................................

 Maşallah kırk yıllık politikacı gibi.Elinde mikrofon hiç yabancılık çekmedi desem yeridir.Kendinden  emin ve çok rahattı.
 Muhteşem abi konuşurken,arka planda birisi ,elinde bir alet bekliyor.Ne yapacaksa ::))
 Nihayet Bakan zorda olsa mikrofonu aldı.
 Saim gürel,Ali şekerli,Ben,Engin bey,Arı evi Ercan bey,Nedim bey,Şenol bey,Muhteşem abi,Sadri abi ve oturanlar ; Bakan, Ali Osman Abi ve Zafer Abi.
 Benim ortanca kızım Halime ve Saim beyim kızı.Fotoğrafları kızım çekti,bu hariç tabii...
 Program arkası yuvarlak kütük masa toplantısı.
 Bakanı aldı düşünceler......Arka planda yoğun pazarlıklar sürüyor,bizim oğlan tuttuğunu havalara kaldırıyor ... vay ki vay ...gel de sen düşünme::))
Günün hatırası.Dostlarımıza ikramlarımızı yaptık.

Güzel bir gündü.

Bu tür toplantılar da günün sonunda şöyle bir muhasebe yaparım.

Değdi mi ,değmedi mi...

Bugün gerçekten değdi.

Her zamanki gibi festivale geç kaldım::))

Geldiğimde devlet erkanının konuşması bitiyordu ki,demek ki iyi zamanlama yapmışım.

Oldum olası bu formalite ve reklam kokan konuşmalardan sıkılmışım dır.

Neyse ki program bitti ve kendimizi çaybahcesine attık.

Uzun zamandır yüzyüze görüşemediğimiz dostlarımız vardı.Onlarla bir araya gelmek,sohbet etmek çok keyifli idi.

Ali Osman abiyi sanaldan tanısakta ilk defa yüzyüze tanıştık.Beklediğimden daha kaliteli bir insan.Onunla da sohbet etmek güzeldi.

Yine aramıza yeni katılan Engin bey ve  Nedim beyle de tanışmak güzeldi.

Velhasılı liste uzayıp gidiyor ,dostların hepsi ile bir araya gelmek güzeldi.

Sohbetin genel konusu tabii ki arı idi.Güncel konular ve uygulamalar üzerine  beyin fırtınası yaptık.Yapılan uygulamaların geldiği noktayı,artılarını ve eksilerini konuştuk.

Sadri Abiyi az kalsın unutuyordum.

Sadri Abi,saçlarını boşuna ağartmamış.Güncek hayata dair iki şey öğrendim ki,altın değerinde.Şimdi uygulama safhasındayım.İstediğim gibi olursa ,öğütün değeri altını da geçer.

Bir günü daha ömürden yedik.

Unuttum derken ,Festivalin organizasyonunda büyük emeği geçen Saim beyi unutuyordum.Alkışın büyüğü ona.Kendisine teşekkür ediyorum.

SLM ve Muhabbetle...




3 Ekim 2012 Çarşamba

ARI IRKLARI...

 Asistanım Özlem Hanım.Her bayan gibi arıdan korkması lazım ama,nedense korkmuyor:)
Hani set arkası derler ya , Özlem hanımda ofisteki arılarımla ilgili paylaşımlarımda  resimleri  çeken arıcı adayı diyelim.
 Bu ne cesaret ! Asistanım diye söylemiyorum ama inşallah ileride iyi bir arıcı olacak.Bu sevgiyi ona da aşılamaya çalışıyorum.Virüsü kaptı mı tamamdır::))
 Bir öğlen molasında arılarımla beraber vakit geçiriyorum.
Bu ana saf Posof anamız.
Bu ana ise saf Kafkas.
Bu da benim özelim.Karnıol F-1  ama saflık oranı çok yüksek.

Her ne kadar Karnıol ırkı ile çalışıyor olsamda at gözlüğü de takmıyorum .Bazı arkadaşlarımız takıntıı olsalarda  bende öyle bir takıntı mevcut değil.

Mesela ; Salih abi Rize de arıcılık yapıyor ve yılların birikimine sahip.Karnıol F-1 leri ile kafkas melezlerinden elde etmiş olduğu anaların bu yıl kendi bölgesinde çok verimli olduğunu söylüyor.Bunu ben değil kendisi ifade ediyor.

Bizler her platform da en iyisininin peşinde olduğumuzu ,bir arının kaşına gözüne hasta olmadığımızı beyan ediyoruz.Verimlilik esas.Fakat verimliliği tek kalemde ifade etmek yanlış olur.

Verimlilikten ne anladığın önemli.Benim görüşüm ideal bir arı ırkı ;

Sakin olmalı ,

en fazla yumurtayı atmalı ,

ideal oranda bal toplayabilmeli ,

oğula eğilimi fazla olmamalı ,

arı hastalıklarına karşı direnç gösterebilmeli ,

yağma eğilimi az olmalı ,

bal tüketimi az olmalı

gibi....

Şuan itibari ile en fazla seceneğe sahip olan ırkın Karnıol olduğunu düşündüğüm için bu ırk ile çalışıyorum.

Fakat geldiğim seviyeyi daha yukarı nasıl çıkarırım diye düşündüğüm zaman niye elimde saf bir kafkas,saf bir posof olmasın dedim.

Diğer ırkları düşünmedim bile.Çünkü onlar daha ilk şıktan elemeyi geçemiyorlar.

Salih abi sağolsun,buradan kendisine bir defa daha teşekkür ediyorum,bu iki anayı bana temin etti.

Bu kışı ofisimde benimle beraber geçiriyorlar.Bunun faydası ise bu sayede hepsini daha yakından gözleme fırsatım oluyor.Hepsine eşit seviye de teşvik ve aynı uygulamaları yapıyorum.

Peki ,o halde beklentin ne diye düşünebilirsiniz.

Özellikle gelecek sezonda bu iki ırkın performansını daha yakından gözlemleyebileceğim birrr.

İkincisi ise , bu ırkların benim arılığımda bulunması arılığımın gen kalitesini çoğaltacağından ,gelecek nesil yeni anaların daha da kaliteli olacağı düşüncesindeyim.

Hedef zirve ise ,buraya at gözlüğü ile çıkamayız.

Arıcılar at gözlüklerini bir kenara koymalı ve yeniliklere açık olmalı.

Zirveler hep beraber olmak dileğiyle...

SLM ve Muhabbetle...


1 Ekim 2012 Pazartesi

DAYANAMADIM...İNVERTLEDİM...

 Şuruplarımız servise hazır.Servis tabaklarını değiştirmeyi ihmal etmedim::))
 Bir elde kek,bir elde şurup...ohhh ne alaaaaa...
 Benim kızlar Doktorunkiler kadar kültürlü olmasa da onlarda gazete okuyabiliyorlar::))
Ruşetlerde kek ile şurupu aynı anda vermek bir sorun oluşturuyor idi.Geçen yıl kullandığım apimaye şuruplukları için söylüyorum.Bu yıl eski sisteme döndüm.

Haftalık olağan bakımları yapmaya devam ediyorum.

Keklemeye devam ediyorum.Bu yıl aslında sadece kek verecek,Kasım ayında da kışa girerken şuruplayacak stoklarını tamamlattırılacak. Fakat planda değişiklik yapmak zorunda kaldım.

Yaptığım kontrollerde ruşetlerin aç kaldığını gördüm.Bal stokları yok gibi birşey.Bu açığı kek ile kapatma şansları da yok.Mecburen şuruplamak gerekti.

Benim şurup kazanı malum.

Kazanı yakacak isem bunu sadece ruşetler yapmak, için iş gücünü çoğaltmaktan başka birşey değil.Bu şartlar altında kampanyadan büyük kolonilerde yararlandı.Bir ay sonra yapmayı planladığım şuruplamayı mecburen öne çekmek zorunda kaldım.

Tabii bu kararımda diğer bir etkende , ruşetlerde ve kolonilerde yavru kemerinin istediğim oranda genişlemesi.Büyük koloniler pekala bu yavruları besleyecek güce ve stoğa sahipler ama aynı şey ruşetler için geçerli değil.

Bu yıl şuruplama da ise bir önceki yıl yaptığım gibi poşete döndüm.

Geçen yıl apimayenin şurupluklarından memnundum.Fakat bu yıl bir türlü elim onlara varmadı.::))

Poşetlemenin avantajı ; gün içerisinde herhangi bir saatate verebiliyor olman.Arı da bunu istediği gibi rahatça çekiyor.Taşma,akma ,koku gibi vesair sorunların hiç birisi yok.

Bir koloninin kontrolünü yapıyorsunuz,kapatmadan eşantiyondan bir tane de şurup poşeti bırakıyorsun o kadar ::))
Geçen hafta üç koloniyi birleştirmiştim.İkisini kat atarak,birini ise yan bölümüne yerleştirerek.Her ikisisinde de birleşme sorunsuz gerçekleşti.Bu üç koloninin ikisi sahteye gitmişti.Artık böyle bir sorunum yok::))

Mevsimsel tarih itibariyle bakımlar yerinde,gelişimler gayet iyi gidiyor.Şayet meteorolojik şartlarda beklendiği gibi giderse ,yine kışa sağlam ve sorunsuz gireceğim gibi görünüyor.

SLM ve Muhabbetle...