27 Aralık 2016 Salı

BİR FUAR DAHA GERİ DE KALDI


Fuarların vazgeçilmez neşeli simasi Ercanın standındayız.Yedik ,içtik , eğlendik...Ercan sonuçta bakacak ki ...olan benim pastalara oldu...::))



Bu resim Ali abiden araklamadır..::))

Benim ilk arıları aldığım ve ilk rehberim Hasan Abim.Sakalları gibi kalbide safidir...

Yalnız nöbet yerini terk etti.Hele sen bir dakika nefeslen içeri bir kolacan edip gelelim dedik...dönüşte yerinde bulamadık...Anlaşılan biz de dönüşü fazla uzattık..::))


Saim Gürel Kardeşimiz...Markalaşma konusunda adım atmaya başladı.İsabetli bir karar verdi .Geliştirmeye ve yatırıma devam edecektir diye düşünüyorum.Marka yatırımı emek+paradır.



Ali Civan ve Bayram Bektaş.Ekranların görünen yüzü değildir ama Ercan Bektaşın kardeşidir.Ali ise bilinen şahsiyet, fuarın renkli simasi.Allah çıktığı yolda rızkını artırır inşallah.


Yalçın Bey , yorgunluktan ve yoğunluktan nefes almakta zorlanıyordu.Bir ara iki kelam etme fırsatı bulduk.Festivallerin fikir babası ve asli düzenleyicisi olduğu için kendisine teşekkür ederim.



Belki de fuarın tek yeni ürünü...Firma karakovan çeşitlemeleri üzerine değişik tarz yaklaşımlar geliştirmiş.Hobiciler için çok güzel örnekler var.


Kadıoğlunun standı.Bu sene yengemiz işlere el koymuş gibi görünüyor.Gelecek yıllarda elde edindiği tecrübeler ışığında iyi bir pazar yakalayacağını düşünüyorum.Yalnız sabır şart.::))


Hüseyin Diner beyin standına geçme fırsatı bulamadan sağolsun kendisi erken davrandı o ziyarete geldi.


Bu da yine Kovansan firmasının geliştirdiği karakovan örneklemelerinden bir tanesi.Çok şirin ve tatlı duruyor.


Demonte çıta örneklmesi.Daha bunun bir çok örneklerini görmüştüm ama Kovansan firmasının bu çalışması da pratik ve kullanışlı.Fiyatları biraz yüksek kalıyor.Tabii bir de bu çıtaları çakılmamış haliyle gönderdiğinde işin hiçbir anlamı kalmıyor.Pazar için bu bir sıkıntı.Firmanın bu konulara çözüm getireceğine eminim.


Sıralamada bu resim üsttlerdeydi ama nasıl olmuşsa en alt sıraya gelmiş..::))

Keçi niyetine ne bulduysak yedik.Ali Şekerli abim ise resim çekmekle yetindi.Bizden habersiz erken yemek yeyince Keçi fırsatını da tepmiş oldu..::))

Ali Abi son bir fırsatın var.Benim arılıkta Keçi niyetimiz var , kaçırma derim...

*******************
Günün neredeyse tamamını hoş sohbette geçirdik diyebilirim.

Bu yıl her stant kendi tedbirini almış.Hepsinde çay vardı.Çaycıda sadece bir çay içtik.Gerisi bedava.::)
tek tek sayamıyorum ama herbirine ikram ve hoşsohbetleri için ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Sadri abi resimlerde yok kusuruma bakmasın , tekrar döner sohbet ederiz diye düşündük , iki defa da geldik ama müsait bulamadık.Sadri abinin Sonbaharda gönderdiği kekleri arılıkta denemiş ve memnun kalmıştım. İlkahar için 300 kg talebim oldu.İnşallah İlkbaharda arılarım onun kekleri ile daha coşacaklar diye düşünüyorum.

Bir de Kerim Yener Hoca ile resim alamadık.Ona da tekrar standına dönme  ve sohbet etme sözü vermiştim.İki defa onun standına dönmeme rağmen ikisinde de yerinde yoktu.

Güzel bir Feshane fuarını daha geride bıraktık.Geçen yılı Haliçteki fuarı yok sayıyorum.Bu yıl fuar tekrar aslına döndü.

Katılımcı firmaların eksikliği ve yeni ürün olmayışı bir eksiklikti.

Fakat geri kalan herşey harikaydı diyebilirim.

Yalçın Bey , geçen yıllarda yaptığımız tesbitleri dikkate almış.Mesela yiyecek içeçek yerleri gibi en önemli eksiklik bu yıl giderilmiş.

Çay ve yemekler hem güzel hem de fiyat olarak ta uygundu.Oturma mekanı yeterli idi.Bu yıl Arı ürünleri dışında ürünün olmaması da isabetli bir karardı.Süt ürünleri gibi mamüllerin Arı fuarında ne işi olabilirdi ki.

Nihayetinde kanatlı değiller..::))

***

Son dönemlerde sanal alemde fuar aleyhine yazı yazan , sözde laf yetiştiren ahmaklar var.Kusuruma bakmasınlar ahmak dediğim için ama fuarların ne ifade ettiğini bilemeyecek kadar ahmaklar.Bu sayfada Fuarın sektörel katkısını yazmaya bile gerek duymuyorum.

Onları küçücük dünyalarında keni hallerine bırakıyorum.

Kızgın olduğum diğer bir konu var.

Bunu daha fazla önemsiyorum...

Yalçın beyin düzenlemiş olduğu ilk fuardan sonra malumunuz olduğu üzere birlikte fuar düzenledi.Elbette fuar düzenlemek hakları ama bunu yaparken katılımcı firmalara aba altından soba göstererek Yalçın Beyin fuarına katılanlara boykot uygulaması kabul edilebilir değil.

Fuar yapmak istiyorsan çıkarsın adam gibi Feshanedeki fuara katılırsın , akabinde kendi fuarını düzenler orada da hiç bir firmaya bloke koymazsın.Nasıl Yalçın bey sizin fuara katılıyorsa sizler de aynı medeni cesareti gösterip katılmalısınız.

Fakat nedendir bilinmez ( aslında bilinir , açgözlülük ) bu sefer armasad diye sözüm ona bir birlik kuruldu ve bu sefer onlar fuar yapmaya ve diğer fuarları bloke etmeye karar verdiler....:::(((

Armasad kurucuları çıkıp aleni bir şekilde ilk olarak biz arıcılara bu yapıyı neden kuruduklarını ve amaçlarını anlatmalılar....( bunu da biliyorum ya ...neyse....)

İkinci olarak fuarları boykot ederek neyin peşindesiniz...Bunu da bilmek bizim hakkımız...

Kendi fuarınızı neden düzenleme ihtiyacı duydunuz ?

Ben bunların hepsinin cevapını biliyorum ve de onun için diyorum ki ....

Arıcı ahırda sağılan sağmal inek değildir....

Armasad biz arıcıları boykot ettiği için....Ben de diyorum kiii....

Arıcılar da sizi boykot ediyor ve fuarınıza katılmıyoruz.

Tüm dostlarıma da çağrımdır ...sizler de katılmayarak haklı tepkinizi göstermesini bilin.Şayet bunu bugün yapmazsanız, bugün yaptığınız gibi peteğin fiyatı neden başını aldı gidiyor diye düşüneceğiniz yerde gelecekte artık sadece mumun fiyatını düşünmeyeceksiniz...

Akıllı olun , size yapılan boykotu görün ve de tepkinizi gösterin.

SLM ve Muhabbetle...




14 Aralık 2016 Çarşamba

BALIN FAYDALARI VE KULLANIM ALANLARI


Sağlığa olan faydalarıyla insan hayatında önemli bir yeri bulunan bal, kalp çarpıntısı, yüksek tansiyon ve kansızlığı da önleyerek, vücudu dinç ve zinde tutuyor.



Kahvaltı menülerinin vazgeçilmezleri arasından bulunan bal, öksürük, kabızlık ve nezle gibi hastalıkların tedavisinde doğal ilaç olarak kullanılabiliyor. 

İçerisindeki vitamin, mineral ve aminoasitler ile çocukların gelişiminde faydalı olan bal, kanseri önleyerek vücuttaki zararları mikropları kırıyor. 


Arıların çiçeklerden, meyve tomurcuklarından, yuttukları nektarın, invertaz enzimi sayesinde değişime uğramasıyla oluşan bal, mide bağırsak gazlarını izole ediyor.


Gargara yapıldığı zaman diş etlerini de kuvvetlendiren bal, vücuttaki halsizliği atıyor. Bin derde derman olarak bilinen bal, vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor.


Barsaklardaki, damarlardaki ve diğer organlardaki pislikleri temizler.



Yenmesi ve haricen sürülmesi, vücut salgılarını düzenler. İhtiyarlara ve balgamlılara faydalıdır.


Soğuk algınlığını önler. Besleyici, tabiatı yumuşatıcı, içine atılan maddelerin özelliğini koruyucudur.


Göğsü ve ciğerleri temizler, idrarı artırır, balgamın doğurduğu öksürüğe iyi gelir.


Bulundurduğu enzimler sayesinde bağırsaktaki mantarları ve zararlı bakterileri yok eder




Kalp, çapıntı ve yüksek tansiyondan şikayet edenler için çok yararlı bir besin maddesidir.


Sabah ve akşamları aç karnına yenilecek bir çorba kaşığı bal, beynin daha iyi çalışmasını sağlıyor. 



Beynin mükemmel çalışması için sabahları ve akşamları aç karnına bir çorba kaşığı bal yemek ve beyin ısısını vücut ısısından 1 derece üstünde tutmak gerekiyor. 

Balın gerçekten de bir mucize olduğunu yanına ufak baharat, meyve, vs. ekleyerek görebilirsiniz...


Soğuk su ile bal karışımı

Karıştırılıp içildiğinde ishal kesici, ılık su ile karıştırılıp içildiğinde ise müshil etkisi yapar.


Sütle ile bal karışımı

Bu karışım beraber içildiğinde sinir sisteminde yatıştırıcı etkisi vardır.


Karabiber ile bal karışımı

Bu karışım merhem şeklinde sırta sürülürse sırt ağrılarına iyi gelir.


Bağırsak yaralarını iyileştirir, mide ağrılarını keser.



Bal ve Turunçgil karışımı

Boğaz ağrıları ve grip için birebir bir karışım. içine biraz da zencefil atarsanız boğazınızı rahatladığını ve balın da bakterilerin yok olmasına yardımcı olması sebebiyle hızlıca iyileştiğinizi göreceksiniz. Kış gelirken aklınızda bulunsun.

Bal ve limon

Yüksek ateşin ve soğuk algınlığının semptomlarının iyileştirilmesinde bundan daha iyi bir karışım bulamazsınız. Balın içine kestiğiniz limon dilimlerini atın, bekletip tüketin.


Bal ve tarçın

Tarçın ve bal karışımı bağışıklık sisteminizi destekleyecektir, bunu yaparken aynı zamanda yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlıkları ile mücadele eden vücudunuza yardımcı da olacaktır.


Bal ve elma sirkesi

Sirkenin sindirimi ve mineral emilimini artıran etkisiyle birlikte bu karışım reflüsü olanlar için harika bir ilaçtır. Rahatlamak için bu karışımı her gün tüketebilirsiniz.









Bal ve karanfil

Bu tarifin özünü karanfilin içinde bulunan çok güçlü bir anestetik olan Eugenol oluşturur. Eugenol aynı zamanda bal gibi güçlü bir antiseptiktir ki bu da enfeksiyonlarla mücadelede harika iş çıkarır. Karanfil, diğer eugenol kaynaklarından 20 kat daha fazla eugenol içerir, bu da diş ağrılarınızın geçirilmesinde bir numara iş görür.


Bal ve nemlendirici krem

Vücudunuzdaki çatlakları, salt kreme göre çok daha iyi onaracak ve hızla iyileştirecektir.



Bal ve kahverengi şeker

Kurumuş cildinizi nemlendirmek ve ölü deriden kurtulmak için güzellik salonlarına para saçmanıza gerek yok. Bu karışım istediğinizi fazlasıyla verecektir.


Bal ve yoğurt

Probiyotikler bakımından son derece zengin olan yoğurt hem enflamasyonu azaltacak hem de cildin doğal pH dengesini tesis edecektir. Balla karıştırarak elde ettiğiniz karışım ise sivilcelerle mücadelede harika bir maske olacaktır.


Bal ve Hindistan cevizi suyu

Hindistan cevizi suyu çok fazla elektrolit içerir, bu da kas ağrılarına sebep olan dehidrasyonu ortadan kaldırmanın en iyi yoludur. Enerji de versin istiyorsanız karışıma turunçgil de ekleyebilirsiniz.


Bal ve zerdeçal

Bal ve zerdeçal karışımını günde üç defa uygulamanız halinde ağız içi yaralarının çok daha hızlı iyileştiğini göreceksiniz.


Bal ve portakal suyu

Araştırmalar portakalın yatıştırıcı bir etkisinin olduğunu ve yorgunluğun, bitkinliğin ve kaygıların giderilmesinde yardımcı olduğunu ortaya koymuştur. Balla karıştırdığınızda anksiyete ile mücadelede güçlü bir yardımcı elde etmiş olursunuz. Turunçgil yapının ayrıca konsantrasyonu artırdığı da bilinen bir gerçektir.


Bal ve ananas

Sigaranın yol açtığı zararlı etkilerin aza indirilmesinde bu karışımın son derece faydalı olduğunu göreceksiniz.


Bal ve hintyağı

Şaşırtıcı ama bu karışım hıçkırığınızı şıp diye kesecekti


Bal, tarçın, limon suyu ve karbonat

Ağız kokularının giderilmesinde bundan daha etkili bir ağız gargarası bulmanız imkan dahilinde değil.


Resimler ve yazıların tamamı alıntıdır.Haber7 sitesindeki bugüne ait çok güzel bir haberdi.İçerik ve bilgiler çok güzel olunca tarihin sayfalarında kaybolsun istemedim.Facebook ta yayınlayabilirdim ama bence kaybolup gidecekti.

Blog bunu bana göre artık ölümsüzleştirdi.

Umarım bir faydam olur.

Bu yayından sonra artık bal satın alırsınız diye düşünüyorum..::))

SLM ve Muhabbetle...

5 Aralık 2016 Pazartesi

BASINÇLI SU BUHARI İLE KAZANDA MUM ERİTME


Takip edenler iyi biliyor ki mum eritme kazanını Yazın başlarında yaptırmıştım.Ali Şekerli abi kazanı yapmış bende petek kazanını burada yaptırmıştım.


İçine petekleri koyduğum kazan.İlk yaptırdığım kazan 30 çerçevelik idi fakat yeterli basıncı elde edemeyince boyutunu ufaltarak 16 çerçeveye düşürmüştüm.


Erime sonunda elde ettiğim.Fakat ne erime miktarı ne de rengi beni hala tatmin edebilmiş değil.


Arta kalan erimemiş mumlar veya bosası.Ben bunun içinde hala mum kaldığına inanıyorum.Bu sebepten ötürü bu artıkların hepsini çuvala doldurdum onları ikinci bir erimeye tabii tutacağım.Fakat bu sefer klasik ısınan suyun içine çuval ile daldırarak yapacağım.


Ateş kazanım bir türlü istenen seviye de ateşlenme sağlamıyordu.Yaptığım gözlemler de içeri giren oksijen miktarının yeterli olmadığını dolayısıyla istenen alevlenme gerçekleşmediğini gördüm.İlk önce kapaktaki hava emiş yerini büyüttüm yeterli gelmedi.Bu sefer arka kısımdan ikici bir hava deliği yaptım.Ya olur ya da tam yıkılır dedim.::)

Neyseki bu sefer %100 olmasa bile %80 verimlilikte alevlenme  elde ettim.


Arkadaki ikinci bir hava emiş olması içerideki odunların tam verimlilikte yanmasını sağladı.



Uzun zamandır planladığım ama vakitsizlikten bir türlü yapamadığım alet dolapımı nihayet bu hafta yaptım.Verimli ve hızlı çalışma acısından benim için şarttı.Lazım olan ekipman istediğim anda elimin altında ve de en önemlisi görünür olmalı.Şimdilik alel acele yerleştirdim artık bundan sonrası zaman içerisinde tam düzenli hale gelir.


Hafta sonu Zonguldaktaki arıcı dostlarımızın başlarına gelenleri gördükten sonra ben de artık bana da olmaz demedim tedbirlerimi artırdım.Arılığım orman içinde ve de bu güne kadar şiddetli rüzgara maruz kalmış bir nokta değildi.

Fakat ne olur ne olmaz ben tedbirimi alayım dedim ve bütün kovanların üstüne ağırlık koydum.

Tedbir kuldan , takdir Allah'tan.

Bu vesileyle başta Selahattin Başkan olmak üzere fırtınaya maruz kalmış ve zarar gören tüm arıcılarımıza geçmiş olsun dileklerimi bir defa daha yinelemek isterim.

*******************


Arılıkta artık arılarımı kendi başlarına bıraktım.Yapılması gereken son işlemleri de geçen hafta yapmış ve bir daha Martta açmak üzere kapaklarını kapatmıştım.

Nihayet arılıkta yapılması gereken ama yeterli vakit olmayışından devam ötelediğim işlere el atmaya başladım.

Tabii ilk iş olarak eskimiş peteklerin eritilmesi.

Mum eritmek için bugüne kadar değişik yöntemler kullandım.

İlk tercihim eskiden beri kullanılan kazan içerisindeki suyun içine çuval ile batırma yöntemi idi.Bunun için elimde zaten çok büyük bir kazan var.Çuvalın içine koyduğum mum parçalarını suyun içine batırmış , ısınan su da eriyen mumun yukarı çıkması ile yukarıda biriken mumu alarak ikinci bir kapa dökmek suretiyle mum elde etmiştim.

Fakat sürecin beni yoran tarafı mumun çerçeveden ayrılması ve aldığı zaman.Ve tabii tekrar kullanım için çerçevenin uygun  hale getirilerek kullanılamaması.

Eski çerçeveleri zaten kullanmıyorum ama aralarında öyle çerçeveler var ki deforme olmamış tertemiz çerçeve.Ben çerçevelerimde bütün herşeyi paslanmaz kullanıyorum.

Telim krom , kuş gözüm krom ve hatta zımba telim bile krom.Paslanan hiçbir noktam yok.

Çerçevede kuş gözü kullandığımdan telin gerginliğinde de bir kaybım yok.

Haliyle temiz kalmış bir çerçeveyi kaybetmek bir lüks olurdu.Çerçevenin hazırlanma sürecini ve emeğimi düşündüğümde kıyamıyorum.

Mum ertime yöntemlerine tekrar dönecek olursak ;İkinci yöntem güneş enerjili sistemler.

Kenan Gişan beyin tasarladığı sistemin aynısını yaptırdım.Fakat ne yaptıysam ondan da yeterli verimi alamadım.Elbette çerçeveden mumu ayrıştırdığımda mum eridi ama benim meramım sadece mum eritmek değil ki...

Çerçeveleri içine dizdiğimde ise erime gerçekleşmedi.

Üçüncü yöntem ise arı malzemecilerinde de satılan ufak iki kazanın altlı üstlü şekilde çalışma prensipine dayalı sistem ki bu da yine altta ısınan  suyunun buharı ile üstteki kazanda oluşan sıcaklık vesilesiyle mumun erimesidir.

Bunda iki sorun çıktı .Birincisi yine çerçeve geri dönüşümünün olmaması  ve ilave zaman kayıpları.Ayrıca kazanların ufak olması ve de fazla oduna ihtiyaç duyması.

En sonunda kışın Avrupa da bir videosunu gördüğüm bu kazanlı sistemi yaptırmışdım.Ali Şekerli abiye iki adet yaptırdık.Biri Saim biri de benim.İlk testleri de benim arılıkta yapmış ama kazanda yeterli basıncı oluşturamamıştık.

Akabinde Saim kendi arılığında metal kazan kullanmak yerine ahşap bir kovanını kullanmış ve yayınladığı videolarda da erimeyi sağlamış görünüyordu.

Ben ilk kazanı büyük bulmuş yerine ikinci daha ufak bir kazan yaptırmıştım.Kapaktan buhar kaçışını engellemek içinde özel bir silikon kullandım.Kapağın etrafında kiremit renginde görünen silikon.Isıya dayanıklı.

Artık buhar kazanının içinde yeterli basınç ve sıcaklık oluşuyor.Hemde hızlı bir şekilde.Fakat eriyen muma ve de arta kalan bosaya baktığımda ben hala ikna olmuş değilim.Bana göre hala bosada mum kalıyor.

Ayrıca eriyen mumun rengi ve mevcut yapısı da hiç hoşuma gitmiyor.

Tamam sarı bir mum beklemiyorum , peteklerim eski falan ama bu kadar da değil.

Bu eriyen mumları ikinci bir işleme tabi tutmayı düşünüyorum.Şeker çuvalı veya benzeri bir malzemenin içine bu erimiş kalıpları koyarak içindeki tortular veya olabilecek pislikten arındırmaya çalışacağım.Sonuç ne olur emin değilim ama denemeye devam edeceğim.

Bu konuda fikir ve önerilerinizi de bekliyorum tabii..

Sağolun bugüne kadar binlerce arkadaşımız paylaşımlarımızı okuyor.Fakat dönüşüm yok.İnsan istiyor ki okuyorsun iki dakika vakitini ayır iki kelime yaz görüş veya önerilerini belirt falan filan..

Hadi o da yok , kendin bir sayfa yap arılığında yaptıklarını paylaş ki belki bizimde senden faydalanacağımız bir iki şey olur...

O da yok...

Bahsettiğim tepkisizlik nedeniyle bir çok arkadaşımız bloglarına yazmayı bıraktı.Halbuki arıcılık sektörü acısından bu bloglar çok önemli bir merdiven.

Bu sayede bilgilerimizi paylaştık , eksikleri tartıştık ve en ideal noktaya ulaşmak için bir merdiven olarak blogları kullandık.

Ben şahsım adına yazmaya devam edeceğim ama hala blog yazan birkaç arkadaşımın da bu konulardan çok muzdarip olduğunu biliyorum.

Biraz duyarlılık istiyorum hepsi bu.

Bu kadar sitem ettikten sonra artık daha temiz mum elde edebilmem için bir öneride bulunursunuz diye düşünüyorum::))

SLM ve Muhabbetle...