24 Ekim 2016 Pazartesi

ARI İÇİN KATKI MADDELERİ


Haftalık olağan kontrol ve bakımlarını yaptık.Körükçüm gelince arılığın havası değişti.Neşe kahkaha gün boyu eksik olmadı.


Yeğenim Ahmet.Gecenin bir yarısında kendisi rahatlıkla 180 koloniyi besledi.Şurup pompası sayesinde artık kolonileri beslemek çok rahat ve hızlı.


Bal tutan parmağını yalar misali, gecenin yarısında yatağında olması gerekirken benimle arılıkta çalışan yeğenimi boş gönderecek değildim ya...


Kış hazırlığı tamamlanmış örnek ruşetlerinden birisi.Beş çerçeve veya daha altta mevcutu olan bütün kolonilerimi strafor ruşetlere aktardım.Geçen yıl kışlama performansı ruşetlerde daha iyi idi.


Normal strafor kovanımı bu yıl üstten besliyorum.Bu kovanları alttan besleme yapıyordum.Fakat İlkbaharda yaşadığım arı ölümlerinde her ne kadar alttan beslemenin getirdiği bir sonuç olmasa da bu yıl üstten beslemeye karar verdim.

Alttaki şurupluklarda olası arı ölümlerinde temizlik büyük bir sorun oluyordu.


Şurupun içine Nosema için Fumudil B ve katkı olarakta Beegra vitamin kulanıyorum.İlk önce kovada  bunları iyice karıştırıp incelmesini sağlıyorum.Daha sonra resimdeki mavi bidonda şurupun geri kalanı ile tekrar iyice karıştırıyorum.


Ofisteki kızlarımı hiç yalnız bırakmıyorum.Fırsat buldukça başlarına dikiliyorum.Anın keyfini onlarla çıkarıyorum.Kış iyice bastırınca köyün yolunu tutacaklar.4 çıta mevcutu var ama iki çıta geniş yavru alanı var.



Varoa ilaçlamasını geçmiş yıllar ve bu yıl karton şeritlerle yapıyordum.Erkan ise varoa uygulamalarını direk fırça ile çıtalara sürterek yapıyordu.Deneme amaçlı köyde bir hafta uygulama yaptım.Dökülen varoa sayısı çok olunca artık fırçalı varoa sistemine dönüş yaptım.normal şartlar altında bu zamanlarda varoa mücadelesine son veriyordum ama iki hafta daha devam edeceğim.


*****************

Arılığımda kış hazırlıkları tam gaz devam ediyor.

Körükçüm Ahmet bu hafta uzun bir aradan sonra işbaşı yaptı.Geldiğini gün boyu farkettirdi.Neşe ve kahkaha hiç eksik olmadı.

Geçen haftalardan kalan ve hala aktarılmayı bekleyen kolonilerim vardı.Nihayet onları da bu hafta aktarmasını yaparak , aktarma işlerini bitirdim.Mevcutu 6 çıtanın altına düşen bütün kolonileri strafor ruşetlere aktardım.

Benim tatil yapmam arılarıma yaramıyor.Her yıl Ağustos ve Eylül aylarında tatil yapıyorum.Haliyle bu aylarda zaman zaman ilgilensem de demek ki aralarda boşluklar kalıyor.Mesela varoa mücadelesi aksamaya uğruyor.Keza bu yıl katların sökülmesini yine Kurban bayramında yani Eylül ortasında yaptım.

Fakat diğer işlerde bir kesinti olmadı.Bal sağımının arkasından kolonilerin hemen hepsine kek verdim.Hatta  tatile çıkmadan iki parti şurup uygulaması yaptım.Keza bayram tatili boyunca yine şurup ve bakım uygulaması yaptım.Buna varoada dahil.Ama demek ki yine de yeterli olmuyor.

Eylül sonundan itibaren her hafta düzeli kontrole tekrar dönünce , yaklaşık bir aylık süreçte arılarımın görünümünün durağandan pozitife döndü.

Son bir aylık süreçte kolonilerimin mevcutları ve de en önemlisi koloni düzenlerinin sağlıklı olması beni mutlu ediyor.

İlkbaharda piyasadaki mevcut katkı malzemelerinin tamamını kullanmayı bırakmıştım.Buna Nosema ilaçları da dahil.Fakat Eylül ayında arılıkta işler pek yolunda gitmeyince heyheylenmeye başladım.

Birer hafta ara ile toplam 4 koloni de ani mevcut kaybı yaşayınca iyice huylandım.Tekrar Nosema için Fumudil B alarak uygulama yapmaya karar verdim.Ve tabii tekrar vitamin vermeye başladım.

Şuan arılıkta vaziyetler düzelince bunun sebepini kime yüklemeyeliyim.

Daha düzenli bakımam mı ?

Üstündeki ilave katkılı kek mi ?

Kullandığım Nosema ilaçına mı ?

Şurupa kattığım Beegra vitaminine mi ?

Ekim ayındaki hava şartlarına ve gelen polene mi ?

Gel işin içinden çık.......

Aklım çok ama çokkkk karışık....

Piyasadaki firmalar bizimi kekliyor , biz mi arıları kekliyoruz ...kime kime belli değil...

Facebookta dün bir video yayınladım.Aslında pekte adetim değildir ama sırf bu sebeplerden ötürü biraz ironi yapayım dedim.

Fakat gördüm ki çoğu dostumuz Zeytinyağı olayını ve dolayısıyla ironiyi anlamamış.Anlayacağınız bizi daha çokkkk yağlarlar..:::))

Yine kendimi tutamadım..::))

Aslında bu haftalık yazıyı Kış hazırlıkları hakkında yazacaktım ama mevcut kafa karıştıran sebeplerden dolayı katkı malzemeleri hakkında yazmak zorunda kaldım.

Umarım yukarı saydığım maddelerin hangisinin arılarıma katkı sağladığını hangisinin ise sağlamadığını siz bulursunuz...::))

Yok sizde de bir cevap yoksa ....zeytinyağına devammm...::))

SLm ve Muhabbetle...

19 Ekim 2016 Çarşamba

ARILARDA SONBAHAR BAKIMI


Genel görünümden bir kesit.Resimde yakındaki ruşette olanlar bu yıl kendi ürettiğim yeni kolonilerim.Arka sırada da var ama resimde görünmüyor.Hala pano resim çekmeyi öğrenemedim gitti..


Hafta arasında Muhteşem Abi ve Sayın Bakanımızla bir araya gelme fırsatı bulduk.Cenaze dolayısıyla bir araya gelme fırsatını yine bakanımızın arılığında değerlendirdik.Bu arılığa hiç gitmemiştim.Yeri güzel fakat biraz düzene ihtiyaç var.Yani bir elden geçse iyi olur.


Bu yıl Arı yemim olmasına rağmen şurupumu yine kendim yapıyorum.Kazanım yaklaşık 180 litre şurup alıyor.Bir veya yerine göre iki çuval şekeri bir defa da kendim İnvert şurupa çeviriyorum.

Arı yemine bir kabahat bulduğumdan değil.Gayet güzel bir ürün.Maliyet farkından da kaçmıyorum.Fakat kendim yaptığımda içim daha rahat ediyor.Yakında keklerimi de kendim yaparsam şaşırmayın.


Arılığımda iyi durumda olan kolonilerimden birisi.


Kışlama pozisyonu almış , sıkıştırılmış bir koloni.

Üzerindeki kek sadri Abinin üzerinde uzun zamandır çalıştığı bir ürün.Geçen yıl sağolsun bana denemem için ürün göndermiş denemiş fakat arının keki almasında bir takım sorunlar gözlemlemiştim.Kendisine de iletmiştim zaten.

Bu yıl keki daha da geliştirdiğini söyledi.Göndermiş olduğu keklerin yarısını kovanlara koydum.Diğer yarısını da İlkbaharda vermem daha doğru olur diye düşündüm.

İnşallah beklentilerimizi karşılar.Piyasamızın doğru ürünler üreten firmalara ve kişilere ihtiyacı var.


*******************

Yine biraz uzun bir ara oldu.

Yıllık tatil aylarıma denk gelmesi işin biraz mazereti ama daha çoğunlukla kolonilerimin kış hazırlığının yoğun geçmesi.Körükçümün de firar da olması bütün işleri tek başıma yapmam demek.Akşam karanlığına doğru ancak işleri bitirebiliyorum , haliyle bir kare resim çekmeye bile fırsatım olmuyor.Biliyorsunuz ki resim olmadan da paylaşım yapmıyorum.

Önemli olan yine sahalara dönmüş olmam...

Yine bir sezon hazırlığına daha devam ediyoruz.Bu yıl takvimde biraz daha değişiklik yaptım.

Mesela geçen yıl Ağustos ortasında sağım yaptıktan sonra , peteklerin yalanması için kovana tekrar vermiş ve fazla bekletmeden yine almıştım.Bu petekler acısından biraz sorun oluşturdu.Gece sıcaklıkları yüksek olduğundan peteklerin bir kısmında güve sorunumu yaşadım.Yaklaşık 150/200 petek eritmeye ayırmak zorunda kaldım.

Petek bizim için önemli.Milli servetimiz..

Bu yıl ise ; sağım yaptıktan sonra yalatmaya verdiğim petekleri kovan üstünden almadım ama , kuluçkalık ile kat arasındaki ana ızgarasını da kaldırmadım.Hatta ızgara olmayan bala girmemiş kolonilere bile ızgara koyarak kat attım ve üstüne yalatmak için petek verdim.

Peki bu ne işe yaradı ?

İlk faydası polenli peteklerin güve sorunu kalmadı.

İkinci faydası , bu aylardaki polen kıtlığında ilave katkı yapmış oldu.

Üçüncü olarak araya ana ızgarası koyduğum için katlarda en ufak şurup , bal vesair hiçbirşey kalmadı.Kuluçkalık düzeni altta kurulmuş olduğundan arı ne var ne yok katttan aşağıya indirdi.

Tabii araya ızgara koyarken alt katta kuluçkalık düzenini de kurmuş olmalıyız.Beyaz çerçeve arada kalmamalı.Veya 4/5 çıtalık koloni 10 çerçeveye serbest bırakılmamalı.Yani alt katta sıkıştırma yapılmalı.

Belki bir tane negatif etkisi olmuş olabilir ama ona da çok ihtimal vermiyorum.Arının yirmi çerceve de dağınık kalması gibi.Fakat bunun çok sorun olduğunu düşünmüyorum , çünkü ben katları sökünceye kadar hava sıcaklıkları gece de dahil olmak üzere zaten yüksekti.

Sonuç olarak Kurban Bayramı boyunca katların hepsini söktüm.Bana da  sorunsuz tertemiz çerçeveleri sadece dizmek kaldı.Yani iş daha da pratikleşmiş oldu.

Peki devamında bu zamana kadar neler yaptım.

Yaptık demiyorum ,yaptım diyorum , çünkü körükçüm hala firarda..::))

Katlar söküldükten sonra sıkıştırmış olduğum kolonilerin iç düzenin kurulmasına devam ettim.Ara ara sıvı besleme zaten yapmıştım devam ettim.Kek ise sağım arkasından sonra kolonilerin üzerinden hiç eksilmedi.

Varoa ilaçlaması da yine sağım arkasından düzenli olarak devam etti.

Bu yıl diğer yıllara oranla daha fazla varoa görüldü.Hala da mücadeleye devam ediyorum.

Diğer bir sorun ise Nosema....

2015 yılında Fumudil B kulanmıştım .Tedbir amaçlı.Nosema belirtisi falanda ortada yoktu.2016 İlkbaharında Nosema için önerilen daha farklı ilaç kullanmış ve ciddi miktarda arı kaybı yaşamıştım.Kızdım ve daha hiç kullanmadım.

İki hafta önceki kontrollerde iki kovanımda ani arı nüfusu düşüş gördüm.Sonraki hafta yine başka iki koloni de görünce ,abdestimin kaçmasına yetti.

Nosema Serena yani gizli enfeksiyon olabilme ihtimali var demektir bu.Aslında bu dört koloni buldukları yanlış bir nektar kaynağının kurbanı da olmuş olabilirler ama olmayabilirler de..?????

Yani kafam karıştı.

Tekrar hem vitamin hem de Fumudil B uygulamasına başladım.Bu hafta sonunda ani düşüş gözlemlemedim.Buna mukabil kolonilerimi daha hareketli ve canlı gördüm.Yani görünüm durağandan pozitife döndü.

Yazacak çok şey var ama vakit darlığım da var.Bu haftalık bu kadar.İnşallah gelecek haftalarda ,Peteklerin saklanması , arılık düzeni , ilaçlama , vitaminler , besleme ve diğer konular hakkında paylaşıma devam edeceğim.

Allah bize bu nefesi verdikçe....

SLM ve Muhabbetle...