30 Ekim 2013 Çarşamba

KOVANDA YALITIM


Meslek inşaatcı olunca , yalıtımda da haliyle inşaat malzemeleri kullanıyoruz::))

Straforun kovana tutunabilmesi için ilk etapda yapışkanlı çiviyi kovana tutturuyorum.


Devamında  , 3,5 cm lik straforu çiviye geçirip , basitçe el yordamıyla çiviyi büküyorum.


Kovanın ön kısmı hariç her tarafını bu şekilde  dönüyorum.Strafor kenarlarının birbiri ile öpüşmesine dikkat ediyorum.Aralarında hava sirkülasyonu olsun istemiyorum.


Kovanın üstüne koyduğum parçayı ise kapağa sabitlemiyorum.Kovan örtsü kullandığım için strafor kesimini örtüye göre yapıyorum.Bu sayede üste koyduğum strafor parçası örtü ile kaldırabileceğim ki , bakımları rahat yapabileyim.

Strafor ile kapladığım kovanın üstüne , kovan örtüsünü koyduğumda ise işlem tamam oluyor.Kovanın girişinin hemen altında kalan bölümü kapattım ama kışın açık bırakmayı düşünüyorum.Buradan kovan içeride havalandırmayı rahat yapar diye düşünüyorum.
Saat gecenin ortası olmuş , ben hala kovanlarıma yalıtım yapmaya çalışıyorum.Arısını sevmeyen birisi bunu yapar mı :::)))

*******************

Takip edenler bilir.Geçen yıl kovan yalıtımı konusunda epey bir yayın yapmıştım.Kış boyu terastan yalıtılmış ruşetlerin gidişatı ile ilgili yayın yapmıştım.Yarım çerçeve bile sayılamıyacak kadar arı mevcutu olan iki ruşeti kışa bu haliyle sokmuş ve bu kolonilerden bal bile almıştım.Arşivde resimleri ile mevcut.

Bu deneyim sonucunda bu yıl kovanları yalıtım yapma konusunda kararlı idim.

Tabii asıl soru bunu nasıl yapacaktım.

Terastaki ruşetleri elyaf yorgan ile yalıtım yapmıştım.Bu kadar kovana yorgan saracak halimiz yoktu::))

Döndüm dolaştım , straforda karar kıldım.3,5 cm lik et kalınlığına sahip strafor yeterli gelececeğini düşündüm.5 cm likde var ama abartılı olurdu.

Kovandalarda yalıtım derken ben bunu bütün Türkiye de her bölge için söylemiyorum.Bugüne kadar edindiğim tecrübenin beni getirdiği nokta Karadeniz bölgesi , Marmara bölgesi gibi  sert kış iklimine sahip bölgelerde yalıtım olmaksızın hiç bir zaman kolonileri istediğim güce çıkaramıyacağımız.Ancak istisnai bir İlkbahar mevsimi olacak , kolonilerde o yıl istediğiniz seviyeye gelecek.

İşin şansa bırakmaya ne gerek var.

Onca yıldan sonra ilk defa kışa iki katlı kovanı geçen yıl sokmuş bu yıl aldığım yegane balı da ondan almıştım.Bu şunu gösteriyor ki , nektar akımı az olsa da , koloni kuvvetli oldumu , az yada çok sana mutlaka bal yapıyor.

Koloniler zayıf olduğu müddetçe , biz arıcılar daha çok zaman ve para harcamaya devam edeceğiz.Yıllardan beri gelmek istediğim bir çizgi var.Bu hasatta bal rekoru kırmak değil.Kolonilerimin tamamını kışa 15 çerçeve arı mevcutu ortalaması ile sokabilmek.

Bunu başardığımda zaten , bal rekorunu da kırarım, istediğim gibi de arımı çoğaltırım.

Hedef bu ve ben buna bir şekilde inşallah ulaşacağım.

SLM ve Muhabbetle...


26 Ekim 2013 Cumartesi

TERASTA İŞLER YOLUNDA


Şehirli olmanın avantajları diyelim.Hem hava sıcak , hemde yalıtım var.Daha ne olsun...


Öğlen vakti hava müsait olunca bakımlarını yaptım.Görüntü güzeldi.


Kızlar çalışmaya hevesli olunca , bende elimi bol tuttum.İki çıta arıya iki poşet koyumu koyu şurup.Ye babam ye ::))

*******************

Bayram tatili ve akabindeki bu hafta içi benim için iyi geçmedi.

Bayramın birinci gününün akşamı Babaannemin vefatı ile başlayan süreç , Pazartesi akşamı Babamın ameliyatı ile devam etti.Planda olmayan bir 15 günlük süreç yaşayınca , arılarında yapılması gereken bakımlarını geçiktirmek zorunda kaldım.

Terasa getirdiğim arılarımın stokları yok denecek kadar az.Hızlı bir şekilde beslenmeye ihtiyaçları var.İnşallah havalar bir 15 gün daha müsaade eder de , bende stoklarını tamamlatırım.

Bu yıl terasta anormal bir Sarıca ( eşek ) arısı sorunum var.Geçen yıllarda terasta yok denecek kadar azdılar.Herhangi bir müdahale gereği bile duymadım.Lakin bu yıl inanılmazlar.

Benim getirdiğim arılardan daha fazlalar.Şuana kadar zayıf olan 6 koloniyi söndürdüler.Nasıl bir cesaret var anlamadım ama hiç tereddüt etmeden koloni girişlerine saldırıyorlar.Normal şartlarda kıyı da köşede yalnız gezen arıyı ararlar ama burada topluluğa bile saldırıyorlar.

Sabahın erken saatlerinde , koloniler henüz harekete geçmeden önce , eşek arıları her koloniye rahatlıkla girip çıkıyorlar.
15 gündür tavuk ciğeri ile iki değişik zehir verdim ama ciğere tek bir arı dahi konmadı.Kapan kurdum nafile.Yazmaktan bile haya ediyorum ama dün akşam iki bira aldım ,şişelerde bu eşeklere ikram ettim.BUgün bakıyorum onlarda bile tek bir tane yok.

Ne yapacağımı şaşırdım vesselam:::((((

Şehir yaşamı , sarıca arıların çoğalmasına son derece müsait.İşin kötüsü her yıl daha da fazla olacaklar.

Bu işe acil biz çözüm şart.

SLM ve Muhabbetle...


9 Ekim 2013 Çarşamba

YENİ ARILIK ::))


Terasın yeni misafirleri.Henüz yalıtımları yapılmadı.Alel acele yerleştirdim.Sağolsun , anamda sabah sabah ilk iş terası yıkadı::))

Hafta sonu Akbaba köyü bal Festivalinde idik.

Arıcı dostumuz Engin Bey,Kayınbederim , Muhteşem abi ve Saim kardeşimiz.

Beleş baldan tatlıdır derler.Bende o hesap , festivalde elimde kaşık tezgahları dolandım.Allah için Saim kardeşimin tezgahından daha iyisini ve bolunu bulamadım.


Kayınbederim emekli din görevlisidir.İki hoca birbirini bulunca , sobette sıkı oldu::))


Bu yıl festivale medyanın ilgisi yoğundu.Saim Kardeşimizde habire röportaj vermek zorunda kaldı.Özellikle kanal D ye verdiği röportajı beğendim.Bal üretenlerin derdini dile getirdi.


Benim hatamın sonucu.Hava ve diğer sair şartlardan dolayı katlarını sökmekte geç kaldığım birkaç koloninin vaziyeti.Dışarıdan katlı görünen bir koloniyi , ruşete almak kadar acı verici bir  durum olamaz.Ruşette bari beş çıtalık olsa , üç çıtalık bir ruşet::((

*******************

Hafta sonu hava hem yağışlı , hemde soğuktu.Arı uçuşu yoktu yani.Yağmur kestiğinde , havanın soğuk olmasını fırsata çevirdim.Yağma riskinden dolayı kat sökme işlerini bitirememiştim.Bu , tek çalışmanın getirdiği sıkıntılardan biri.Kat sökeceğin kovandan ballı çerçeveleri aldığında bir köşeye bırakma şansın olmuyor.Anında arı tepesine çöküyor.Ondan sonra çalış çalışabilirsen.

Hava soğuk ve de arı uçuşu olmayınca ; biraç iğne yesemde çok rahat bir şekilde hem kat sökmeyi hemde daraltma işlerini yaptım.

Beş civarında ruşetim var iken , katları söktükten sonra bu sayı 26 oldu.Daha fazla riske girmemek için ruşetlerin tamamını terasa taşıdım.Alt tezgahlarını zaten yapmış idim.Yakında yalıtım işlerini de tamamlamış olurum.

Ne de olsa , gelecek artık şehirde::))

Cumartesi günü Akbaba köyü Kestane Balı festivali vardı.

Bu benim gibi arıcılar için biraz gevezelik yapma şansına sahip olma anlamına geliyor.Fakat hem programım hemde misafirlerim olması dolayısıyla fazla kalma şansına sahip olamadım.ayak üstü 2 saat kadar takılabildik hepsi bu.Arıcıya bu kadar zaman yeter mi , yetmez.

Telafisini yaparız inşallah.

SLM ve Muhabbetle...