27 Nisan 2015 Pazartesi

NİSAN SONUN DA ARILIĞIM


Kızlarımın bu haftaki becerisi.Allah lafzını çok güzel nakşetmişler.


Yine çalışma üstünde yakalanan bir diğer kolonim.


Arılığımdan bir kesit.Bunu yayınlama amacım , Nisan ayı sonu itibariyle arılığımdaki kovanlarımın ne durumda olduğunu en basit haliyle görebiliyorum.


Ay bitmiş , benim arılıkta hala katlı bir kovanım yok.


Nerden bakarsan bak , manzara hep aynı.


Bu farklı tabii.Diğerlerinde atamadığım bütün katları burada attım::))

*******************

Bu yıl biraz farklı diyecem ama nedense benim son yıllarım hep farklı oluyor.

Hatasız olduğumu hiç düşünmedim.

Her zaman bildiğimin en iyisini yapmaya çalışıyorum.

Ne yaparsan yap , kısmetten öteye yok.

Aslında var da benim için yok.

Vaktim zamanım olacak , bendeki arıları ormanda kös kös yatırırmıyım.

Yılın 8 ayını otlakta dolaştırırım onlara.

Bazı arkadaşlarım diyecektir şimdi , tut iki adam yolla arılarınla beraber.

O zaman benim için ne anlamı kalır ki ?

Ha marketten bal almışım , ha kendi balımı yemişim.

İşin içinde kendi emeğim olacak birrr , ikincisi kızlar olmasa ben hafta sonları ne yaparım ?

Velhasılı iç dünyam böyle.

Sezonun iyi gittiği yıllarda Nisan ayının bu zamanında üçüncü kat attığımı da biliyorum.İşin garib tarafı ise , o tarihlerde arıyı daha yeni yeni tanımaya başlıyorum.

Ne zaman ki birşeyler öğrenmeye başladım , işler hep ters gitmeye başladı.

Demek ki , bazen az bilmek , az karıştırmak daha iyi::))

Hafta sonu üç akşamda zamanımı arılığımda geçiririm.

Heyecanla soluğu arılıkta alır , gecenin bir yarısı demez , kovanlarımı üstten kapak kaldırarak durumlarına göz ucuyla şöyle bir bakarım.

Arkasından da şuruplamaya başlarım.

Yeni kovanlarım alttan şurupluklu olduğu için gözlem yapma şansım olmuyor ama ruşetlerim üstten şurupluk kullandığım için çok rahat görebiliyorum.

Geçen hafta ve bu hafta Cuma akşamı gördüklerim beni hiç hoşnut etmedi.Kolonilerimde hiçbir gelişim gözlemleyemedim.

Hatta bir ara kızdım , yok ulen dedim size şurup felan.

Vermedim de...

Bir saat tutmadı tabii bu kızgınlığım.

Vicdan yaptım::))

Verdim tabii::))

Bu hafta yine heyecanla gecenin bir yarısı arılığımın yolunu tuttum.

Bir kapak kaldır yok , iki yok , üç yok........::((

Yoksa yok ne yapayım , verdim şurupu :::))

Bu sefer vicdan yapmadan  verdim::))

Tabii  Cumartesi geceleri de veriyorum.

Arı yemini % 40 oranında su ile karıştırıyorum.Yoksa bunlara dağ dayanmaz.Nasıl olsa çalışmıyorlar::))

Pazar sabahı kalktım ama ne kalkma ! Resmen yatağa yapıştım.İnsan bir gecede hasta olur mu... olur...

Arılığımın yolunu tuttum ama bir ileri iki geri.

Yapılacak çok iş var.Nefes almaya zaman yok.Ama bende de nefes yok.

Öğlene kadar arılıkta resmen sallandım.Baktım olmuyor iki hap salladım kafam yerine geldi.

Kafam fazlamı güzel oldu bilmiyorum ama öğleden sonra açtığım kolonilerim de beni heyecanlandır dı.

Hemen hemen hepsi çok güzeldi.Hiç birisi kat atacak seviye de değildi ama 10 günü bulmaz hepsi kata çıkar.

Yaptığım işten de zevk almaya başladım.

Demek ki içtiğim hap işe yaradı::))

Akşam karanlığı bastı , ben hala kovan aktarıyorum.

Gün sonunda yorgun ama mutluydum.

En azından içimdeki umut biraz olsun arttı.Düşündüğüm hızla ilerleyeme devam ederlerse arılığımdaki durum iyiye doğru gider.

Bir de üstüne üstlük nektar akımı da olağan zamanında yani 15/20 Haziran tarihlerinde başladı mı iş tamamdır.

Umutsuz başlayan gün umut dolu bir akşamla sona erdi.

Gün olaaaaa Harman olaaaa........

SLM ve Muhabbetle...






21 Nisan 2015 Salı

BİR GÜN KIŞ , BİR GÜN YAZ


Hüseyin Abinin strafor kovanları alttan şurupluklu.Güzel olmasına güzelde şurupu buraya vermek baya zor oldu.


Zirai ilaçlama da kullanılan 16 lt lik pombayı aldım denedim.O da ilk etapda olmadı.150 civarındaki koloniye şurup vermem tam dört saatimi alınca projeyi iptal ettim.


Arı yemini inceltmek hem de Beegra vitaminini daha iyi karıştırıbilmek için mikser aldım.Güzel iş görüyor.


Pazar günü hava şartları fecaattı.Kış ortası gibi idik.Görünürde hava 9 derece olsa bile poyrazın sert esmesi ile birlikte 1 derece gibi idi.kovan kapağı açamıyorsak boş durmak yok.Sobayı yaktım içeride çalışmaya devam.


Yaptığım çerçeveler çok güzel görünüyor.Gelecek yıl neyi gösterir bilemem ama şuanki çerçevelerimden gayet memnunum.İp gibi duruyorlar Maşallah.


Sırtımda pomba , pombalamaya devam ::))


*******************

Mevsimlerinde ayarı kaçtı diyecem ama 43 yıldır Dünya'dayım::))

Son yıllardan biraz daha farklı bir İlkbahar yaşıyoruz.

Birgün kış , birgün yaz.

Cumartesi 21 derece hava sıcaklığı , Pazar günü 9 derece sıcaklık ama dereceden çok daha soğuk bir hava.İliğimize kadar üşüdük.

Geçen hafatdan kalan bir sürü iş.Ruşette sıkışmış koloniler var , bakımı gereken koloniler var, kontrol edilmesi gerekenler var , ama kapak açmakta mümkün değil.

Ama sorun değil.Arılıkta her daim yapılacak iş var.

Arı yönetim binasının sobasını yaktım.Dışarısı soğuksa içerisi sıcak.Çalışmaya devammm.

Havalar bu kadar değişkenlik gösterirken tesellim bir koloni hariç tüm kolonilerimi strafor kovana  aktarmış olmam.Buna züğürt tesellisi de diyebilirsiniz.

Bu hafta kolonilerimin strafor kovana geçirişimin ikinci haftası.Bu hafta şartlar müsaade etseydi yavru alanını kontrol edecektim ki , bu sayede strafor kovanın hava sıcaklık değişkenliğine karşı tepkisini de görmüş olacaktım.

Fakat olmadı.

Bu hafta sonu itibariyle kolonilerimin mevcutlarında gözle görünür bir fark görmeyi umuyorum.Nedeni ise strafor kovana geçişlerinin üçüncü haftası.Yani bu haftadan sonra fark belirgin olmalı.

Hüseyin Abinin kovanlarının kalitesini anlatmaya gerek yok.Yapabildiği kadarının en iyisini yapmış.Bana göre Türkiyedeki en iyi yerli üretilmiş strafor kovan.Üreticilere sorduğunuzda hepsi 90-100 dansite arası olduğunu söyler ama gerçekte olan bu değildir.Yarısı bile olsa yeter ama bu da değildir.

Farklı bir firmanın strafor ruşeti var.Onu da bir yıldır kullanıyorum.Fakat görüyorum ki mum kurdu larvası onun içine işleyebiliyor.Avcının ruşetlerinde henüz böyle bir durum ile karşılaşmadım.Bu bile aradaki kalite farkının bariz göstergesi.

Hüseyin Abinin ruşet kovanlarında beslemeyi üstten şurupluk ile yapıyorum.Normal strafor kovanlarına ise alttan şurupluk yaptı.Fakat şurupluğa şurupu vermek başlı başına bir sorun oldu.

Damacana ile basmayı denedim olmadı.

Muhteşem Abi iki farklı tip yağ pomba çeşiti getirdi , olmadı.

Hüseyin Abinin gönderdiği huni ile olmadı.

Zirai elden basmalı sırt pombası ile denedim olmadı.

Olmadı diyorum ama basamadı anlamında değil.

evet bastılar ama çok zaman alıyorlar.Saatler alıyor.Yani mümkün değil.

Kızdım , hepsinin üstüne tekrar şurupluk koydum ve o hafta şuruplarını üstten verdim.

Fakat pes etmedim.

Hafta sonu bu sefer Arı yemini % 20 oranında incelttim.Bu sefer sırt pombası basmaya başladı ama yine yeterli değil.

150 civarındaki koloniyi şuruplamam 4 saatimi aldı.

Yine pes etmedim.

Tabii bu arada Erkan da gaz vermiyor değil.Malum biz halk olarak gazlı sistem çalışıyoruz::))

Bu sefer %45 oranında incelttim.

Süre 2 saate inince , hah tamam oldu artık dedim.

Gerçi bu bile benim için yeterli değil.Hayatımız o kadar uzun değil , zaman bizim herşeyimiz.Onun için iki saatin altına düşmem lazım.Şimdilik pomba ile devam.

Bunun için düşündüğüm sistem ise , komrasör ile entegre çalışan yağ pombaları sistemleri var.BU sistemleri benim arılığa uygulamayı düşünüyorum.

Mesela ; arılığımın içine 200 litrelik bir depo yerleştirip içine koyacağım şurupu 100 metrelik bir hortum ve tabancası ile kovanlarıma daha hızlı bir şekilde dağıtmayı düşünüyorum.

Ne de olsa arılığımın yeri belli yurdu belli.Gezginci de değilim.

Gelelim kızların durumuna ;

Şehirde durumlar gayet iyi.Fakat Yazlıkta ise mevsimin bir yavru aralığı kadar arkasında olduğumuzu düşünüyorum.

Hep söylüyorum , bu yıl nektar Haziran 15-20 arası başlarsa ne ala işler yoluna girer.Yok son zamanlarda olduğu gibi 1 Haziran da başlarsa o zaman sezona baybay yaparız gibime geliyor.

Daha kolonilere kat atamadığımı söylersem , durumun görüntüsü ortaya çıkar diye düşünüyorum.

Fakat henüz daha maç bitmedi.Şimdilik uzatmalara oynuyoruz.

SLM ve Muhabbetle...

14 Nisan 2015 Salı

ŞEHİRDE İŞLER YOLUNDA


Babam iyice ısınmaya başladı.Arılığa giremeyen Babam artık çerçeve tutabilecek seviyeye geldi.


Ruşetlerim görevlerini tamamladı.Bir ve yarım çıtalık ufacık kolonilerimin kıştan çıkmalarını sağladılar.


Artık görev yeni kovanlarımda.Köyde olduğu gibi şehirde de işbaşı yaptılar.


Arıcının arısının arkasında kalmasının sonuçları.Koymam gereken çıtayı zamanında koymayınca arı kendisi koydu::))


Tüm alanı yavru ile doldurmuş.


Hemen hemen bütün çıtalarım böyle güzeldi.Çıtaların tamamı yavru doluydu.Birkaç gün daha geçiksem oğula gitmeleri işten bile değil.Üç ruşetim hariç hepsi fazlasıyla sıkışmışlar.


Yazlıkta bu hafta ana boyama işleri vardı.Yarıya yakınını boyadım, geri kalanları ise haftaya inşallah.


Analarımı boyamakla bırakmadım tabii.Kanatları da kesildi.Bu yıl koloni sayısı fazla tedbir şart.


Bu kızıma boya biraz fazla kaçmış.


Hafta içinde tüm Türkiye de etkili olan hava şartları benim arılıkta ta etkili oldu.Boyaları tamamlanmış ama montaj sırasını bekleyen katlarımın neredeyse hepsi yıkıldı.Neyseki kırılan bir malzemem yok.


Asım Abinin malzemelerini almaya gelen Paşaköylü bir arıcı dostumuz ile katların sağlamlığını test ettik.


Geçen yıldan kalma katlarını yükledik .


*******************

İlkbahar tüm yurtta olduğu gibi burada da sert geçiyor.Yakın tarihlerde gerçekleşen ilkbaharlara pek benzemiyor.Son yıllarda genelde ilkbahar sıcak ama kısa süreli idi.Yani kış fazla etkili olmuyordu.

Bu yıl biraz farklı.Kış uzun ve sert sürdü.Bu bizim için iyi mi olacak kötümü olacak artık onu zaman gösterecek.Benim beklemtim İlkaharın 15-20 gün sarkması.Aslında tam olarak rayına oturması da diyebiliriz.

Son yıllar hariç İstanbul da Kestane nektarı akımı başlaması 15-20 Haziran tarihleri arasında gerçekleşiyordu.Fakat son bir kaç yıldır Mayıs 30 veya 2 Haziran gibi akım başlıyordu.Yine son bir kaç yılda pek verimli sezonlar geçirdiğimiz de söyleyemem.Verim bazı yıl düşük bazı yıl ise hiç olmadı.

Gelinen nokta da ise bu yıl Kestane nektarınının başlama zamanını 20 Haziran gibi başlamasını umuyorum.Şayet düşündüğüm gibi gerçekleşirse hem kolonilerim hazır olacaktır hem de verimli bir sezon geçireceğimizi düşünüyorum.

Tabii bir de bunun tersi var.

Yine Haziran başında başlayacak olan bir nektar akımına kolonilerimizin mevcutları yeterli olmayacağından kötü bir sezonun bizi bekleyebileceğini de belirtmek isterim.Kolonilerim en az bir yavru dönemi daha geçirmeye ihtiyaçları var.

Yazlıktaki kolonilerimin kovan aktarımlarına devam ettim.Kolonilerimin bir posta yavru geride olduğunu varsayarsak durum genel anlamda iyi diyebilirim.Gene hafta tüm yurtta etkili olan soğuk hava akımı benim kolonilerimi fazla etkilemedi diyebilirim.Bunun sebepi de tüm kolonilerimin strafor kovan içinde olması.

Isınana hava ile birlikte kolonilerimin yavru alanlarını maksimuma çıkarmasını bekliyorum.

Sezon iyice ısınmadan , koloniler mevcutlarını artırmadan anaları hem boyamaya hem de kanatlarını kesmeye başladım.Koloniler kata çıkmaya başladı mı artık bu işlem iyice zorlaşıyor.

Kanatlarını kesme sebebim ise oğula ön önlem almak diyebiliriz.Bu işlem koloninin oğula gitmesini tam olarak engellemeyebilir ama iyi önleyici bir tedbir olacaktır.

Senaryo şu şekilde gerçekleşir ;

Farzedelim ki gözümüzden kaştı ve koloni oğula gitti.Ve bende arılığımda yokum.

Ana uçuş tahtasından uçmaya çalışacak ama kanatının teki olmadığından zemini boylayacak.Onu takip etmek isteyen arılarda yerde üstünde yumak toplanacak.Analrının uçmalarını bekleyecekler.Taaki akşama kadar.

Tabii yine uçamayacak.

Ananın uçamadığını gören arılar mecburi istikamet kovanlarına geri dönecekler.

Bu hepimizinde istediği iyi senaryo.

Bir de bunun kötü tarafı var.

Ana yine uçamaz ama kovan içinde aynı anda birden fazla ana doğar.Ve birbirlerini de öldüremediklerinde halk arasında piç oğul diye de bilinen bir sürü oğulunuz olur.Fakat bu senaryonun bile iyi tarafı vardır ki o da piç oğullar ufak ufak olacağından kolonide çok ta fazla arı kaybınız olmaz.

Yani her şekilde ananın kanadını kesmekte fayda var.

Tercih Arıcının tabii ...

Yazlıkta işler yavaş ilerliyor olsa da şehir işler tam tersi hızlı.

Keşke şehirin içinde birkaç dönüm yerim olsa da arılığımın tamamını buraya taşıyabilsem.

Sonbaharda arılığımdaki en zayıf kolonileri şehire yani terasa getirmiştim.

Koloni mevcutları hepinizinde bildiği gibi yarım çıta ile 1,5 çıta arasında değişiyordu.Sadece bir tanesi yazdan kalma idi o da 4 çıta mevcutu vardı.

Bugün üç koloni harç hepsini normal strafor kovana aktardım.

Bu üç koloni de  haftaya aktarma ister.Yazdan kalma 4 çıtalık koloniye ise kat attım.12 çıta fulll arısı vardı.10 güne kalmaz üçüncü katı çakarım.Bugün aktardıklarıma ise kat atarım.

Bu kadar çabuk olmasının sebepi ise aktardığım kolonilerde kapalı yavrulu alanın çok fazla olması.Mesela 12 çıtalık aktardığım koloninin 12 çıtasında da yavru var.İlk defa böyle bir koloni görüyorum.

Şehir ile yazlığımın arası uçuş mesafesi olarak tahmini 10 km civarındadır.Ama arının gelişimi yüzde yüz farklı.

Kışın ortalama ikisinin arasında 4-5 derece fark vardır.Fakat asıl etkenin bu olduğunu düşünmüyorum.

Polen farkı yaratan asıl etken.

Yazlığımda da yazın en büyük sorunlarımdan birisi.

Arılığımda düşündüklerimi neredeyse yaptım.Sır alma tezgahı , şuruplama işini daha da basitleştirmek ve polen sorununu çözmek.

Sır alma makinelerini hala yetersiz görüyorum.Onun için beklemeye devam ediyorum.Fakat diğer iki sorun üzerine bu yıl çözüm geliştirme peşindeyim.

Şuruplama için bir düzenek peşindeyim.Yakın zamanda faaliyete geçirmeyi planlıyorum.

Polen.....

Bunun için ise şuan itibariyle iki alternatifim var.

Birisi ; Sadri Abinin üretmiş olduğu polen eksikliği için yapılmış özel kek.Sağolsun denemem için gönderdi ve ben bu hafta arılarıma verdim.İnşallah ürün sorunumu çözer.

İkincisi ise Beegra firmasının ürettiği Polenbee.

Firmaya kalsa benim aradığım ilaç ama bunu ancak uygulama sonucunda görebileceğim.

Sadri Abini kek olursa benim için daha iyi olur.Kek yaptırma zahmetinden de kurtulmuş olurum.

Kekle gitsin.::))

SLM ve Muhabbetle...






6 Nisan 2015 Pazartesi

NİHAYET STRAFOR KOVANLARIMA KAVUŞTUM.


Arığılımın değişen yeni görüntüsü


Strafor kovanlarıma boya ile uygulama yaparken.


Muhteşem Abi kendi yapımı katlarını boyattı.


Katlar tuzluya kaçmasaydı , patendini bile alabilirdi :)


Boyadan sonra bile katların ne kadar hafif olduğunu görebiliyorsunuz.


Kız almak mı zor vermek mi ?

Bir kız aldık ., hoppp ertesi gün babası yanımızda ::))


Dünürdeki havaya bak ::))

Yesinler::))


İkinci kızımızda bu.


Öndeki arıcı arkadaşımız Ayhan.Kovan aktarma ekipi.

Gün içerisinde çalışıyor gibiydiler ama ne zaman baksam vaziyet bu idi::))


Boyama ekipi Mustafa ve Adem kardeşler.


Boyama başlamadan önce ekipin karnını bir güzel doyurdum ki gaz kesmesinler::))


Bu haftanın yardımcı takviye ekipi.Ayhan ve Erkan.


Günü Afyon keçisi ile tamamladık.


Birileri hala Afyon keçisine laf söylüyor nesini beğenmezler onu anlamadım.

*******************

45 gündür yayın yapamadım.Düzenli yayın yapmaya çalışan birisi olarak bu uzun bir süre.Gerek iş yoğunluğum gerek hafta sonu arılarımla ve ekipmanları ile oluşan yoğunluğumun getirdiği bir durum.

Takip edenler bilir ,Strafor kovan sevdamı...

Uzun .... yorucu .... sıkıntılı...oldu ama nihayetinde muradıma erdim.

Bazılarına ilginç gelebilir.Türkiye de strafor kovanmı satılmıyordu da bunca zaman alamadın.

Benim kriterlerime uyan bu kovandı.Bütün mesele bu...

Parça parça da olsa hafa boyunca kovanlarım gelmeye devam etti.Asım Abi montaj kısmını halletti.Bir önceki hafta sonunda Cumartesi günü boya kısmını hallettik.

Kovan özel olduğu kadar boya da çok özel bir karışımdan .Plastik ile kauçuk arası bir karışım.Kırılganlığı yok.Buna karşı mukavameti çok fazla.Düşündüğünüzden de fazla...

Ben bu işleme strafor kovanı mumyalamak diyorum.İnsanı mumyalarsında çürümüz ya, benim kovanlarada artık birşey olmaz diye düşünüyorum.

Boyanın mukavemetini görünce Muhteşem Abi de kendi tasarımını hazırladı.Normal strafor plakalarından kendine katlar yaptı.İç dış uygulama yaptırdı.Artık onlarda ölümsüzlüğe hak kazanmış oldular.Tek sorun biraz tuzlu olmaları ::))

Boya iyi olmasına çok iyi de , iş tavsiye etme noktasına geldiğinde işler değişiyor.

Maliyet düşündüğümün çok üzerinde çıktı.Katlı bir kovanın boyama maliyetinin 25 ile 35 tl rasında beklerken bunun iki katı çıktı.Katlı bir kovanın kapak dahil boyama bedeli 72 tl.

375 strafor kat tam tamına 480 kg boya yedi.

Muhteşem Abinin hesap ise hepten şaştı.O yazmadı bana da yazmak düşmez ama o memnunsa biz de memnunuz.

Belki düşündüğümün iki katı bir maliyet çıktı ama bende Muhteşem Abi gibi sonuçtan memnunum.Bu boyaya değerdi.Ticari bakış acısı ile mantıksız olsa bile.

Bu hafta sonu ise bizim dünür yanına bir de polis alarak pazar sabahı kapıya dayandı...

Hayırdır inşallah diye düşündüm.

Daha kızı baba evinden alalı iki gün oldu.Ne ziyareti bu.

Üstelik yanında da bir polis....

Neyseki işi tatlıya bağladık.

Meğersem kızlarını özlemiş:::)))

Geçen yıl sağolsun erkan jasminin analarından bana da iki tane getirtmişti.Bir türlü almak nasip olmadı.Fena da olmadı hani ama kızlarım kışı baba ocağında Erkanın yanında geçirmek zorunda kaldılar.İyi de  bakmış kızlarıma.

Hafta arasında yolumda Düzceye düşünce ben de kızlarıma kavuşmuş oldum.

Hafta sonunda kovan aktarma işim olduğunu Erkan bildiğinden Düzceden kalkıp yardıma geldi.Dünürden de zaten bunu beklerdim.

Yanında ise daha önce tanıştığımız polis - arıcı Ayhan kardeşimiz vardı.Hani ille de körükçü olmak isteyen arıcı kardeşimiz var ya , bu ta kendisi işte:::))

Biz körükçülük yapacaksın diyoruz o ben acemi değilim diye tutturdu.

dedim yaw sen meraklanma ver körüğü bana , al demiri devam....yeterki çalış:::))

Güne üç kişilik ekip olarak başladık.Aktarılacak çok kovan olunca işi sıkı tutmak lazım.Erkan ile Ayhan beraber aktardılar ben de onlara malzeme yetiştirmeye çalıştım.Yemek gibi ihtiyaçlara ayıracak zamanımız olmayınca da hazır yemek tercih etmek zorunda kaldım.

Neyseki Afyon keçim vardı da günü onunla sonladırdık.

Benim arılığıma adım atıpta keçiyi merak etmeyen olmaz.Hani önceleri ırk konusunda biraz sıkıntı yaşıyorduk ama şimdi artık keçinin ırkı da belli oldu.

Afyon Keçisi ..))))

Duyanlar duymayanlara söylesin bunda ayak felanda yok::))

Gelelim teşekkür faslına...

Yayında ve yapımda emeği geçen............)))

Geçen hafta sonu boyama işlemlerinde yardımlarını esirgemeyen Muhteşem ve Asım abiye ,

Bu hafta sonu kovan bakım ve aktarma işlerinde yardımlarını erkan ve Ayhan kardeşime şükranlarımı sunuyorum.İyi ki varsınız diyorum....

SLM ve Muhabbetle...