11 Nisan 2016 Pazartesi

BİR AYDIR NE YAPIYORUM


11 Nisan 2016 Arılığımın genel bir görüntüsü


11 Nisan 2016 Arılığımın devamı


11 Nisan 2016 Arılığımın devamı


24 Nisan 2015 


06 Nisan 2014


21 Nisan 2013


22 Nisan 2012


Birileri körükçülerini yerken , ben körükçümü arı sütü ve et ile besliyorum::))


Döndüm yine klasiklerime...200 litrelik kazanımın altına verdim ateşi....

*******************

Bir aydır  haber yapmamış olsam da , boş durmadık yola devam ettik.

Bu sefer yazmama nedenim tabiiki iş yoğunluğu ve arılıkta işlerimin yoğunluğundan muzdarip resim çekememiş olmam değil::))

Ama yine de bir mazeretim var !

Moralim bozuktu..::))

Arılarım kış ayına süper girdiler.Keza yine kıştanda süper çıktılar.

Şubat ayındaki haberlere bakacak olursanız , moral ve motivasyonumun yerinde olduğunu görecesiniz.

Fakat ne hikmettir bilinmez , Şubatta arılarım ne durumda ise yine aynı durumdalar.

Yani yaklaşık iki ay boş geçti.

Nedenler konusunda çok şüphelerim var.Bir de tesbitlerim tabii.

Bu iki aylık gelişim kaybının sebeplerinden ilk tesbitim şurupluktaki arı ölümleri oldu.

Strafor kovanlarım alttan şurupluklu olduğundan geçen yıldan beri normal kovan beslemelerini şurupluktan yapıyoruum.Geçen yıl sadece bir kolonimde sorun yaşamıştım ama diğerlerinde ne İlkbahar ne de Sonbaharda en ufak bir sorunum olmamıştı.

Bu sefer bütün kolonilerimin şurupluklarının içi ağzına kadar arı ölüsü ile doldu.Hem de hepsi.

Hepsini boşaltım temizledim ve içlerine strafordan parcaçıklarından şamandıra yaptım.

Geri kalış sebeplerinden biri bu idi ama bunun sorumlusu da bana göre şurupluğun kendisi değildi.

Strafor ruşetlerimin beslemesi üstten şurupluk ile beslemedir.Onlar da yine aynı şekilde şurupluğun içinde öldü kaldılar.

Şurup ise arı yemi.Yani bunu da ilk defa kullanmıyorum.

Diğer ihtimal ise varoa ve nosema için kullandığım ilaçlar.

İlk defa Arbeveet diye ismini hatırlıyorum bir ilaç kullandım.Bir arıcı dostum göndereli iki yıl olmuştu , kullanmıyordum.Olacak varya ,şurupu karıştırırken iki kutuyu da kaptığım gibi içine boşalttım. İlk ve en kuvvetli şüpheli bu ilaç.

İkincisi ise Nosema için bu yıl ilk defa kullandığım bir ilaç.Normal şartlarda Fumidil B kullanıyordum ama bu yıl ne hikmetse bulamıyoruz.

Bende en azından bunu kullanayım dedim.

Özetle bu saydığım sebeplerden ötürü arılarımın bir miktar geri kaldığını düşünüyorum.Öyleki bana göre ortalama her koloniden 1 ila 2 çıta arasında arı kaybım olduğu kanaatindeyim.Bu kayıpların Mart ayı içerisinde olduğunu da düşünecek olursanız , aslında mevcut kaybın ne kadar olduğunu daha iyi anlayacaksınız.

Bütün bunlar olurken bir de arşive bir bakayım ne kadar geri kalmışım diye düşündüm.

Bir kaç yıl geriye gittiğimde ise Nisan aylarında arığımın genel görüntüsünün bungünden çok farklı olmadığını gördüm.

Yukarıda resimlerde bir kaç yıl geriye giderek resimler yayınladım.

Ohhhh.....Bu sayede içim rahatladı.....

Züğürt tesellisi işte ne yaparsın...::))

Aslında bütün suç beni gaza getiren arıcı arkadaşlarımda.Her gün bir yayın ...

Aha ben kat attım ....

Aha bugünde ikinci kat attım....

Aha üçledim......

Çüşşşşşş.......

Ne yapıyorsunuz siz yaaaa......

Ben daha birinci katta tepiniyorum , bir de beni düşünün....moralimin nasıl olduğunu düşünün....dimi ama......

Beni gaza getirip olmadık ürünlere para harcatıyorsunuz bana.....

Kızlarımla aramı bozuyorsunuz....

benden laf yiyorlar , sizin yüzünüzden...

Yazık değil mi bana.....::))

Velhasılı durumlar orta şeker , normal...

Bu tür sıkıntılı durumlarda hemen eski klasiklerime dönerim.

İlk olarak beş çuval şekeri arabaya yüklediğim  gibi  yazlığın yolunu tuttum.Çıkardım benim büyük kazanımı , verdim altına ateşi ....

Özlemeşim İnvert şurup yapmayı.

Stokta yaklaşık 40 teneke arı yemi duruyor .Bakalım onları ne yaparım.

Her zaman söylerim.Kendi yaptığın gibisi yok.

Tembelleğinde zarardan başka faydası yok::))

Kendi işini kendin yapacaksın , ne yaptığını da bileceksin.İçeriğini bilmediğin ürünü de kullanmayacaksın.

Önüne gelen suculuk yapıyor.Geçmişte bir suçu ortaya çıkmıştı şimdi etraf sucudan geçilmiyor.

Hangisi doğru hangisi yanlış anlamak mümkün değil.Kime sorsan bulunmaz hint kumaşı.

Şimdilik hepsini rafa kaldırdım.

Şekeri invert yap gitsin....

Arılığımda genel vaziyet resimden de görüldüğü gibi orta şeker.Sadece iki kovana kat atabildim.Haftaya belki bunun sayısı 10 kovanı bulur.diğerleri ise Şubat ayının başında ne sie aynı durumdalar.

Şuan koloni mevcut ortalamaları 6/7 çerçeve.Yani kış ayına giriş ile hemen hemen aynı.

Vardır bir Hikmet diyelim ...ne diyelim....

Bize düşen çalışmak ve çalıştırmak...






10 yorum:

muhteşem turunç dedi ki...

Yusuf kardeşim benim,
Ben arıcılık ürünlerine güvenini yitireli senle kıyasla oldukça fazla süre geçmiş olan bir arıcıyım. Büyük bir arıcılık kurumu ırklarının ne olduğunu öğrenmek amaçlı gönderilen arı numunelerine bunların hangi ırka ait olduğunu söyleyebilecek bir kurum ülkemizde bulunmamaktadır demişti. Ülkemiz arıcılığı işte bu noktada dolayısıyla piyasada varoya da iyi gelir nosemaya da iyi gelir bence yakında nasıra da iyi gelir derlerse şaşırmayacağım türden preparatların denetimsizliğin had safhada olduğu bir ortamda satılması bende bu güvensizliği oluşturdu malesef. Hatırlarsın ustanın arılığında boya maddesini propolis olarak taşıyan arıların görüntülerini paylaşıyoruz ve hala bu ülkede propolis nerden nasıl toplanmalı aksi halde gıda olarak görülmemeli kullanılmamalı denen bir talimat yazı vs resmi bir prosedür yok.
Yarama bastın ya kaptırdım kendimi döktürüyorum ama ben kendi adıma arılırıma bakım yaparken işi onlara bırakan bir davranış sergiliyorum ve bu durumdan da bu güne kadar önemli bir olumsuzluk yaşamadım. Senle en önemli farkımız nisan başı gibi açan kanolam var ve rakım olarak deniz seviyesindeyim. Defalarca söyledim sen şu kanola ekme işini bu sonbaharda dene gerini Allaha bırak derim
Sağlıcakla kal.

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Yusuf senin oradaki bahar ayındaki gecikmeyi birtürlü çözemedik. Benim arılarda sürekli yerinde saydı bazı hafta sonları sadece şurup verip kapattık, darıca bile hep yavru olmasına rağmen yerinde sayıyordu birden havaların ısınması ile polen ve bal gelmeye başlayınca arılar kabına sığmaz oldu.
Arı ürünleri ne kadar faydalı kimse net bir şey söyleyemiyor veriyorlar gazı, bizim bazı arkadaşlarda diğer arkadaşlarını arı ürüncülerine iyi öptürüyor.
Belkide verilen vitamin arının ömrünü kısaltıyor insan aşırı vitamin alırsa etkileri nedir, veya viyağra kullanan erkeklerin haberlerde duyuyoruz kalpten gidiyorlar gibi.
Ben yıllardır vitamin ve ilaç kullanmıyordum bu sene bir kaç ruşette uçuş tahtasında dışkı görünce acaba nosemamı var diye ilaç vereyim dedim ben bir turda 500 liralık ilaç verdim ve bu üç tur verilmeli.
Benim arılarda nosema yok diyorsun, adamlar diyorki gizli nosema olabilir:)
Yani adam isal değil başkaları diyorki sende gizli isal var :)
Sonuç bölümünde arılar belirli ortam ve bal ve poleni yeterli bulamıyorsa gelişmiyor dökme suyla değirmen dönmüyorrrrr...
Boşuna gaz vermeye çalışma minicik bir tencere yemek göstermekle bu işler olmaz, ben kül yutmam, körükçülerine de dikkat et, ne olur ne olmaz ayazda kalmayasın. Söyle iyi böyle iyi deyip patatesi dayadıngın Garip Veyselim, nirelerde...


Sağlıcakla kal.

yusuf şimşak dedi ki...

SLM...

Muhteşem Abi.

Aktara gittiğimiz de bir otu sorsan mide kalpten girer dalaktan çıkar...yani herşeye yarar ...::))

Şuan bizim piyasada çok fazla aktar var.Aslında bu tür konularda şüpheciyimdir, fakat bazen bir şekilde bize de gazı yediriyorlar.Yani kekleniyoruz::))

Her zaman ana yumurtlayacak değil ya ....::))

BU yıl Sonbaharda meraya hatırı sayılır miktarda kanola , korunga ve fazelya ektim.Sahayaı henüz kontrol etmedim ama kanola göremedim.Fazelya ve korunga gördüm.Bu her yıl bölgeye artan oranda yayılacaktır.Mesela köye ilk defa yncayı ben ektim , şimdi o kadar fazla yerde yonca görüyorum ki inanılmaz.Yani sen bugün fişeği ateşledin mi , gerisini doğa hallediyor.

Sayın Bakanım.

İlkbahar gelişimlerindeki geçikme sorunlarını çözebilmiş değilim.Polen desem imkansız , doğanın kendisinde fazlası ile var.Soğuk desem kovanlar strafor .Yani geçmiş yıllarda olduğu gibi gece soğuklarının olmasından etkilenme durumu söz konusu değil.

Yani meteorolojik şartlar benim merayı fazlası ile etkiliyor.

Tabii bir bir diğer etkende bu ıl ilk defa kullandığım adını sana da söyledğim suçu ürünü.Bu yayından sonra konuştuğumda beni kullanıcılardan birisi ile konuşturdu.

Arıcının söylediği şu.Toz aşımında benim gibi aynı şekilde arıları olduğu gibi şuruplukta kalmış.Yani arılarımı kendi elimle öldürdüm.

Bazen kendime kızıyorum.Bir daha yeni ürün denemeyeceğim diyorum.Ama bir şekilde benim ayarımı bozuyorlar.

BU yıl strafor kovan ve başarılı kışlamanın farkını kendi elimle yoketmiş oldum.Şimdi ise normal sezon şartlarında arılarımı tekrar sezona yetiştirmeye çalışacağım.

İnşallah daha gaz yemem.

Benim yüzümden sende gaz yedin ::))

Yaw ; sana da yaranılmıyor.Arı sütü ve keçi eti ile körükçü besliyorum senin dediğine bak...Hele sen gel , ben sana o keçinin anasını yedireceğim::))

Veysel de patatesin ayarı fazla kaçmış olmalı ki daha Türkiye ye dönmüyor::)) BU sefer daha tedbirliyim::))


SLM ve Muhabbetle...

Unknown dedi ki...

Hayatımda ilk defa arı sütü tattım ustam sayesinde sağolsun varolsun :) Gözü gönlü tok bir usta bulmuşum Allahın izni ile yarı yolda bırakmaya niyetim yok saygıdeğer ustalarım...

Unknown dedi ki...

Hayatımda ilk defa arı sütü tattım ustam sayesinde sağolsun varolsun :) Gözü gönlü tok bir usta bulmuşum Allahın izni ile yarı yolda bırakmaya niyetim yok saygıdeğer ustalarım...

MİNİK ARICI dedi ki...

Sayın Yusuf Bey
Selamün aleyküm
Bu kadar canınızı sıkmayın diyeceğim, şunu da biliyorum ki Yusuf Bey canını bu tip şeyler sıkmaz...
Arıcılık bir muhabbet işidir.
Denemeden öğrenilmez.
Çok hoş bir değerlendirme yazısı olmuş, dün durum neydi bugün durum ney...
Gelecek güzel paylaşımlarınızı büyük bir zevkle takip etmeye devam.
Sağlıcakla kalınız.
Selam, saygı ve muhabbetle...

Adsız dedi ki...

İnsan okuyunca üzülüyor. Şerbeti çekemeyen, şerbetlikte boğulan arı uyumsuz arıdır. Kullandığınız arı yörenize uymuyor demektir. Gerisi teferruat oluyor.

yusuf şimşak dedi ki...

SLM...

Ahmet Bey...

Yan masadan laf atanlara bakma..yolumuz uzun..biz daha ne keçiler yeriz bu yolda....

Muhittin Hocam...

Hocam elbette canımızı sıkan bir durum yok.Bizimkisi biraz tesbit , biraz tertleşme diyelim::))

Allahın izniyle yolumuz açık...

Sayın adsız...

şerbeti çekemeyen arının ırkı ile bir sorunu olduğu düşünelemez.

Önümüze iki seçenek çıkar.

Ya arımız da sorun vardır ( ana yoktur veya hastalık vardır vesair gibi)

Ya da şurupumuzun içeriğinde sorun vardır.

Bende gerçekleşen durum şurupun içeriğinde sorun olması.

Arının bölgeye uyup uymaması ise tamamen verim ile alakalı bir konudur.

SLM ve Muhabbetle...

Adsız dedi ki...

Yusuf bey arılarınız gördüğüm kadarıyla ağaçların arasında, bahar güneşini tam almıyor gibi, aynı güçteki birkaç kovanı güneşi tam alan bir yere koyarak deneyin derim.

yusuf şimşak dedi ki...

SLM...

İsmail Bey.

Arılığım orman içinde de olsa yeterli alan açıklığı mevcut.Ayrıca orman deriniliği içerisinde de değil.

Arı kolonisinin orman için de bulunmasının avantajları ve dezavantajları tabiiki var.Fakat benim arılırımın yıllardır burada sabit durduğunu göz önüne alırsak gelişim noktasında bir etken olmadığı kanaatindeyim.

SLM ve Muhabbetle...